Olmaz Müdür!
Ne ürettin hiç demi?
Kime gülümsedin en son milletin tepesinde?
Kasiyer süzerken arkadan seni
Küçük çocuklar dolaþýrken eteklerinde
Anlam bulmaya vakit harcadýn mý söyle?
Kim üzdü diye sordun mu periþan birine?
Duvarlar arasýnda kapatýrsýn kendini
Kilitli kasalar arasýnda sözcükleri
Gökdelen gözlerin þimdi sadece tavaný süzer
Böylesi kahrolasý hayat senide altýndakileride üzer...
Hangi toplum içinde bir müdürdü lakabýn,
Hangi toplum benimsedi seni okadar
Çýkartýp kürsüsüne
Beyin molekülleri eriyorken gizliden gizliden.
En iyisi olma çabaný yakýþtýrýyormuydun kendine?
Düzelttiðin hangi sistem var hani!
Düzelttiðin hangi kurallar?
Ne düzelttin söyle?
Yakan yanmýþ ütü geçmekten üzerine
Düzeyselliðin sýnýrýný zorluyorken karabasan otelinde,
Hangi kadmin yanlýþýný yýktýnda geçtin...
Ne kolay ya öyle!
Torpille, misilleme üzerine yýðýnlar akýtýp
Yukarý verilen avuçlara balyoz indire indire,
Ruhu tanýtan kelimelerin kalemini kýrýp,
Serserileri çekipte köþeye polislerle vururdun masumunu,
Hatasýz sunucularýnda hata bulupta
Kendi kendine o müthiþ duvarýna asarsýn Orhan Gencebay’ýn þu sözünü
"Hatasýz Kul Olmaz"
Olmaz evet!
Böylesi olmaz
Olmazlarla süründü millet
Birkaç fikri törpülemekle adam olunmaz
Sahip çýk hadi bana, ona, kendine
Önce sen þasýrtmalýsýn bizi
Allah Allah’larla biten laflarýmý esirgeme!
Yutkunuyorum ciðerden,
Elde yarým bir puron tüter ezelden
Grileri geçirdin yine üzerine
Taktýn en siyah çantaný kefenden
Þimdi bize muhasebeni tut yine
Ve nasýl "olmaz"larýnýn tarifiyle uyut
Bugünde.