Sen uzakta çok uzakta
mavi giyinmiþ bir denizin
dalgalý saçlarýný taradýðý
ve gamzesindeki fenerin
yorgun teknelere el salladýðý
bir yerdesin
- aþký da zaten
“istiridyenin içindeki inci” diye
tarif ederdin -
Bense burada
bir kaðýdýn üzerinde - herhangi bir kaðýdýn -
yarým býrakýlmýþ cümle gibiyim
Ne siliniyorum izim bile kalmayacak þekilde
Ne tamamlanýyorum gönlümce
Noktaya uzatayým baþýmý diyorum
Uzatayým ki vursun
Noktada bir anlamsýz telaþ baþlýyor
Kýyamýyorum
Býraktýðýn gibi deðilim
Yoruldum
ve küstüm sonra
ve hiçbir hikayede
adým geçsin istemedim
Ýsimsiz bir mezara koyulsun adresim
Özlemesem ah biliyor musun
Çok özlemesem
Çýkrýkta eðrilmiþ ip gibi
- gözlerini örten - kirpiklerinin
hýçkýran bir kemaný
teselli eden halini
Özlemesem
Pencereden içeri süzülen
taze dal gibi hani
serçe parmaðýnýn meraklý
ve ama ürkek halini
Býrakmýþtým çoktan
alfabe denen bu illeti …
Özgür SARAÇ/Râzý
14032020Denizli