Kirli Oyuncaklar
Tarihin satýrlarýný çevirirken arýnýyorum;
Hurma aðaçlarýnda gezinen o bal arýlarý gibi.
Ama doðruluk yok içimde,
Cesaretim de yok...
Tam bir çeliþkiyim bu noktada;
Týpký çýfýt çarþýsý gibi; karmakarýþýðým kendime.
Biraz efkârlanýp Barba’yý çaðýrýyorum yanýma...
Bana buralarda çiçeklerin solduðunu fýsýldýyor.
Önümden kediler, çocuklar geçiyor.
Martýlar kafamý þiþiriyor.
Kapý önlerine yýðýldýðýmý iyi bilirim çoðu zaman.
O eski sohbetleri aradýðýmý iyi bilirim.
Fakat bulamam; o serseri vede namuslu adamlarý...
"Buralar eskiden böyle deðildi" diyor Barba.
"Ne yedinci tepenin eteði ne de Ýzmir’in meydanlarý;
Yeþildi ve güneþliydi, ama þimdi tarihini o da sýrladý."
"Hayat, kendine yabancý olanlarý sevmez Barba...
Sen yine de, o eski hikâyeleri anlat dostum!" diyorum Barba’ya.
Yaþlý adam da benim gibi yorgun,
Benim gibi yabancýydý kendine...
Yer -gök arasýnda saklandýðýmý iyi bilirim...
O arýlarý o aðaçlara konarken bir daha hiç görmedim;
O gün son gündü...
O kirli oyuncaklar çarþýsýnda öldüðümde.
Meral Meri /Söðüt Aðacýnýn Gölgesinde / Kirli Oyuncaklar
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.