yeniler mi yoksa yineler mi kendini
çýkarken takvimin
yirmilik diþleri
hep göz açýp kapayýncaya kadar sürüyor
köz olup küle dönen her ne varsa hayatta
gemiler dönmüyor gittiði yerden
hele ki kaðýttansa
keþke son yaprak yerine kar düþse gök yüzünden
menekþe düþ’se þayet
ben vazgeçmem mendilden
bak, garson geliyor usuldan masamýza
son arzumuzu soracak gibi senenin son faslýnda
boþalan kafiyeleri alacak söz kadehinden
boþ alan aç masada
tok kalmasýn dik üçgen
gel sene’ baþýnda baþtan çýkarken ay
yýldýzlar saðanaklanýp
gecenin tenhasýnda
hani saat tam da, on ikiye vurulduðu anda..
siyah kelebeklerin
kýzýla ben’eklensin
ve anahtar kapýya
iç’ten kilitlensin
varsýn gemiler dönmesin bir daha
bilhassa kaðýttansa
ayýlmasýn ay
gizinde sýzacaksa..