'dörtyüzseksenyedi'
Hay aðzýna saðlýk,
ne gerek vardý bu kadar tantanaya
meðer bahsini ettiðim ihtiyar
bu ara ayný dertten muzdarip
oturduðu sandalye gelir gözümün önüne
yaþ olmuþ seksen iki, yalnýzlýðýna aðlar
hicranýný gelmiþ kâlû belâ vaktiyle sayar
pek âlâ güzel sayýlacak iki kelam etmiþtim
bir miktar övüp, talihine teessüf demiþtim
mikyasý müþkül iþin peresti þekvada þayan
gel de bu iþe þimdi nokta koy, nerede izan
düþünüp aldým elime mavi mushafý,
açtým ölüler için okunan bilinen sayfayý
derinden bir bismillah çektiysem de, düþürdüm
abdestsiz gönlüme þüpheden kurdu eðleyip
maðrip güneþine bakýndým aðrýyan gözlerle
ne vakit güzel bir þey yaptýðýmý düþünsem
böyledir neticede hasýl olan, necis meselem
su aklarsa, binde birine iliþir, þükür buna da
daha söze ne lazým, benimle esliha-i cariha
Ýsra bir hüküm olmuþsa mukadderat içinde
çok yol gitmeye ne hacet, önce kalp çarpmalý
türkçesinden okumaya baþlayýnca uzar iki hece
ne geceler ben el hasretiyle soðudum
baþladýðým yerde bitti numaralar
dördünde hikmet varsa
yedide garip baha renk
dersem niyetim aþikar olur amma-
düþ telaþýndan ölüm, edemem güçlüce cenk
bir mýsrada isterse yiter
gemiyle yarým ayda gider
tren deme, düdüðü hasret biçer
sen bilmezsin bu hallerin asýl sebebini
hem bilsen kafiyeden düþürdüðünden daha tez
ölüm olur ellerin
meðer der yürekte bir þey, bu muydu azrail
udi sefil, ne çalarsýn dünden beri böyle
boynu tez kesilsin, sin de sin, bir hiçliðin imi
ahvalden emevi raksýna odun taþýr ehli kin
Hay gördün mü, aðýz deðil mübarek, þer yuvasý
tescil edilmiþ fenalýðýyla tesvilât nazar etmiþ
bana sualsiz niyet besleyenin haline acýrým
ne gözüm kaldý gönlünde, ne bir aþk sebepsiz
arif olmaya takadi kalmayan afirliðe lüzumu ne?
sen kendi derdine yan
bir yanýnda kadifeden kesesi
bir yanýnda mazinin acip muhayyilesi
ýý
Kahve Yemen’den beri
oturdum kaldým dünden, sebep ne ki?
ihtiyarýn ettiði iki sözde, özde tabip olsaydý zaman
vakitlice düþerdin aklýmdan
döndüm sözüme, ortalýk iyice boþ
bir hoþ olurum da, olmayagör, aman ne hoþ
davulun uzaktan gelen sesiyim
diken üstünde cennet çehrendiyse, çehrele
iki güzel söze düþtüðümdendir kalbim
köz olmuþ sevgiyi yanlýþlarda arayana
çeksin o ince dudaklar, çeksin bir naz uðruna
-iç savaþ
dur kanat
gör fakat
ne yavaþ-
alýþkýným, fi tarihinden itibaren böyledir
bir güzel bilmeyegörsün, dünden mecnun gibidir
-dudakta ah
gelme yaþat
sus da anlat
dinsin sabah-
deðil öyle bildiðin gibi, icaz alýnýr muhakkak
kapýysa kapý, yazýysa yazý, sanma ki bu iþtikak
-bil yaþa
doð güneþ
kalpte ateþ
ummam haþa-
yorgun oluyor þimdi dörtyüzseksenyedi gün
birazdan çaðýrýr beni, senden hadsiz düþün
ýýý
Þirindi þiirin ya,
ani zelzeleler muhatabýyým, buyurun efendim
bir mýsra kediye ayýrdýk okþansýn diye
bir fasýl cami önünde tatlý esen melteme
birini eski hanýn önündeki ela gözlü kerimeye
þimdi her biri gülü yeknesak pay eder kendine
ben ne çiçekteyim artýk, ne hayaller peþinde
isra muhabbettir, ilim irfan bidat bahçesinde
bir garip kuyuda Yusuf olacaðýz dersek, yalan
böylesinin günahý eder baharý baþtan sona talan
ey sevgili
ihtiyar için gün; dörtyüzseksenyedi
bana ise hicran ebedi.
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.