Süreyya
Zakkumlu bir ev düþün içindesin
bütün kapýlarýn açýk ve denize dökülmüþ yüzün
hüzün devþiriyor mavnalardan çakarlar
kýyýda yasaklý balýkçý tekneleri
aðlarýný tamir ediyor yaþlý kaptanlar
iþte diyorsun hayat tam da bu
’’ birileri þu zavallý yüreðimi de onarsýn ’’
çakallar gibi yan yan yürüyen
yengeçlerin ortasýnda bir çift ayak bileði gibisin
yahut altýn halhallarýna gülen gamzenin
orta yerine doðmuþ yýldýz kümesi
dalgalar vuruyor yürüdükçe ayak parmaklarýna
kumun teninde býraktýðý iz kadarsýn hayatta
’’ ama iyi küfrediyorsun sakýn uslanma ’’
baktým gökyüzü olabildiðince karýþýk hüzünlü
bir akþam üstü bir gün batýmý dahasý
kahpeliklerle geçmiþ ömrümün son duraðýndan
Þeytan sofrasýndan Cundaya doðru giden her rüzgara haykýrdým
diret ayaklarýný ket vur zincirle artýk uzak yollara gitme
ölçülemez mesafelerdesin zaten yüzün karma karýþýk
’’ vurulmuþ kirpi gibi duruyorsun kopan kirpiklerimde ’’
yine bu sabah dilim perþembe pazarý gibi dolaþýk
kimse kimseyi sevmesin diye çabalýyorum oysa uzak yýldýzlarda
sarýmsak kokulu gazlarla öldürülen çocuklarýn
birdirbir oynarken attýklarý kahkahalarý duyuyorum
seslenmek istiyorum bütün kainata ’’ el üstünde kimin eli var ’’
oysa ben bütün aþklarýmý senden önce yaþadým
sonra sen geldin aþký neyleyim Süreyya
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.