Hasretlik Türküsü

Irmaklarýn menfur bir kir ile aktýðý yazlar...
Ah ! ciðer kan-âlûd yürekler çizilti
Bir cömert tarlanýn aðlayan çiçekleri
Ben on dört yaþýnda iken
Güller solmasýn deyu
Þiirler okurdum paslý yüreklere
Hilal görünce aðlardým
Ulurdu aya karþý yüreðim
Nefsimi körelterek çýktým bu yola

Sensizlik bir ateþtir
Fýrat kýyýsýnda yürüyen çoban
Bazen nefesimi kesen güneþtir.

Söyle bana maðrur delikanlý
Þol cesareti avuçlarsak
Varýr mýyýz acep Hira daðýna ?
Bir asa ile ilâ-yý kelimetullaha

Pencereden kar kopsa da
Ruhumuzu çiçekler arasýna koymuþ gibi
Ana sütü gibi pak olarak
Dilimden dökülür mü adýn ?

Söyle bana þose kaldýrýmlar arasýnda kalan çiçek
Balkonda aðlayan çocuk
Anadoluyu bekleyen çift çift gözeler
Mavinin þükür tonu
Bana vuslatý aþýlar mýsýn ?

Yeniden kýyama ererek
Gözlerinden öper miyim ?
Türkmen balalarýn kýratlarýný

Çiðnenen bir ýslýk diþlerimde
Iraz teyzenin merhametli elleri
Fadime ananýn ekmek kokan
Zahide bacýnýn kilimleri
Hep hasret-i ûlâ mýdýr ?

Rahatsýzlar çaðýnda
Huzur arama
Çünkü bir sebepsiz baðlanmadýr
Bu yüzyýlda yaþamak
Çizilmiþ bir gökyüzünde
Hudutlarý kamaþtýran aðlamadýr
Eyvah ki !
Hilal solmak üzere

Evvel zaman türkülerinde
Demlenerek sedir üstünde
Ýlim yolunda çýralanan
Civan-mert ecdadýn
Gölgesiyle büyüdüm ben

Gönül ister ki kardeþlerim
Ben tarlada çalýþýrken
Huzurla uyusun evlerinde
Evet evet tam olarak istediðim
Ve dileðim bu

Çünkü hatýrasý bile yeter
Nal parlatmanýn
Üzengide kýlýç kavlamanýn
Ayný nizama doðru koþarak
Þehadet þerbeti içmenin
Ömürlük hatrý vardýr !

Gitme otur kopuzundan bir tel rüzgar ver
Þöyle sýcak bir çay gibi
Aksýn gitsin çaðlaya çaðlaya
Trablusgarptan Þama
Oradan Bosnaya
Veliler diyarý Anadoluya
Çýnlasýn tüm firavunlarýn kulaklarý
Ben öp öz vurulmuþum baðrýmdan
Saðýr olan duvarlarýn hükmü vurmuþ bana
Bir kýrlangýç edasýyla su içmiþim
Parmaklýklar ardýnda küheylan olup
Þehadete ermiþim...

Sabaha doðru kumrular
Bir telaþ içinde avuçlarým
Þakaklarýmda aðýr bir fikir
Susmuþ gözlerim
Çaðlar seninle
Sevgili Kýzýl Elma !


Sosyal Medyada Paylaşın: