"Renkleri lif-lif iplik gibi
örer resimlerinde durmadan
gök-kuþaðim, týr-týr böceðim
ipek kelebeðim
Balaban(*)
Çýkardýk çýraðýný ustasýnýn
Ýstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Kürsüsün’e bir haziranýn;
"- Çok þükür bugünü de gördü ustam!" dedi,
ipeksiiiiiiiiiiiiiiiii,
kýr saçlý baþýyla
anlattý
’Bursa Mahpushanesi Berber Dükkaný’ ný,
alkýþ-alkýþ
kaldýrarak ayaða
dizi-dizi Prof’larý.
Orada
dokundum ben Nazým’ýn son resmine,
Benerci
ayný kürsüde
gülümsedi,
Balaban gibi."