Kuþlarýn kanadýyla uçuyorduk o sabah gök yaðmurlu, adýmlar ýslak nefesi terli sözler duruyordu merdiven dibinde zaman parmaðýnýn eðrisinde bir akrep gibi eþerken içimin topraðýný . . . Dedim; insan kendine dokunmadan bir yarayý ipe asar mý ?
Asamaz/mýþ.
Gördüm elbet kýrýðýmýn içinde yoktu þifa alameti rüyamda, bilinçaltýmýn dar koridorlarý o vakitler parlement yok babam hep tütün karasý. . . . Sordum; Neden zifir bu gündüz, bu gece, bu hayýrsýz insan modeli.
Þimdi zaman eski Rüzgâr beyaz bir gömlek annem duvara çivilemiþ aþý, astarý babam, hep taze ölü topraðýn altýnda. . . . Dedim; çirkinliðimin kaçýncý yüzyýlýnda bir güzel söz edemedim kendime aklým cebimde bir bozukluk harcadým bitti.
Sosyal Medyada Paylaşın:
Rüzgâr Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.