gözlerin balýkçý barýnaðý
kýyýlarý kum
-saati, kurdum
bekliyorum..
her balýkçý gibi taþ çatlatan sabýrla
suyu huylandýrmadan
misinayý dolandýrmadan
kancayý taþa takmadan
pinekliyorum..
kalbimi aþk’a bölüp
ilkin a’ takýyorum oltaya
belli ki acýkmýþsýn
þýp diye oynuyor þamandýra
etrafýnda halkalar
dalgalanýrken kýyýya
usulca çekiyorum..
avuçlarýmda kuþ gibi çýrpýnýyorsun o an
lakin bu hazzý yeniden yaþamayý
ölmene yeðliyorum
suya býrakýr býrakmaz gitmiyorsun hemen
önce kendine gelme faslý
peþinden kovalýyor, deniz atlarý
derken,
yüzgeçlerin kuþ görmüþ kanada dönüyor
maviye dalýp
kayboluyorsun..
ikinci denemede ..
neyse, gelelim üçe
þamandýradan anlýyorum
yemi yoklayýp yoklayýp býrakmaca oynuyorsun
oysa balýk hafýzalý olman gerekirdi
her seferinde yeni baþtan
sabrýmý taþla sýnýyorsun..
son kum tanesi düþüyor
kurduðum saatte
dalga denizde olur
sen ne dersen de..
pýlýmý pýrtýmý toplarken fark ediyorum
tasýný taraðýný almaya geliyorsun
artýk yatsýya kadar yanar mý bilmem
avucumdaki mum
kýyýlarýnda ayak izim
kum saati senin olsun..