Her ayrýlýk acý, her acý bir iz býrakýr insan hayatýnda!
‘’Hayat devam ediyor oysa.
Her þey unutulacak bir gün. Kesin olan bir þey var ki
Çok daha yakýþýklýsýný, çok daha güzellini seveceðiz.
Ama hiçbir zaman o saf ve temiz duygularla sevemeyeceðiz bir daha…
Baþka bir omuzda, O giden için aðlayacak,
Baþka bir mevsimde, baþka bir sevdanýn peþinden koþacaðýz.
Yine seveceðiz, yine sevileceðiz… Fakat bir yanýmýz eksik olacak hep…
Ýstesek de O’nu sevdiðimiz gibi sevemeyeceðiz birini!
Ve kimse de O’nun gibi sevemeyecek bizi…
Her gelen eksik gelecek biraz, her giden de bize O’nu getirecek az az…’’
Roman
Buðulu bir gün yine
Damlalý ve aðlamaklý!
Yaz yaðmuru deðil; Ayaz yaðmuru sevgili…
Temmuzun son deminde, avaz yaðmuru!
Adýný bilmediðim balýklar, ýlýman sulara göçtü.
Kuþ sürüleri de geçti üstümden.
Mutsuzluktan söz etsem;
Kalbim acýyor…
Gözyaþlarý, nereden gelir, nereye gider?
Bilmem!
Ama bazý bazý ‘Merhaba’ der,
Çoðu kez ise ‘Elveda’
Ve…
Nedense, anlaþýlmak suskuyu seçer!
Karanlýk bir eþkýya gibi çökünce gece…
Delirdiðimi düþünürüm ekseriyetle…
Ýlkel, Kýzýlderili bir kabilenin,
O yaþlý büyücüsü, gelip sizi bulur…
Aþkla erimek bir sihirdi oysa!
Ten yangýsý bir garip buhur…
…
Biliyor musun?
Bundan sonra kimse,
…benim kadar düþünmeyecek seni...
Ve hiç kimse de anlayamayacak!
Adýný, ben gibi hiçbir adam anmayacak, bilesin!
Zaman geçerek anlatacak!
Zaten, vakti gelince de anlayacaksýn…
Acý, sevda meydanlarýnýn amiri!
Ýncinen bir kalbin, olmaz tamiri...
Aldanmaksa bir gölgelenmenin zamiridir hep...
‘Yaprak aðaçtan sýkýlýnca, sonbahar, bahanedir’ derler...
Sen benim gidenimdin!
Fakat bir türlü uðurlayamadým gönlümden seni...
Bu yüzden,
Geçmeyen bir sancým,
Dinmeyen, yabanýl bir aðrým var...
Kanar…
Bil ve anýmsa daim;
Aþkla acý, iki kadim dostturlar...
Yani!
Yüreðinin büyüklüðü kadar, metanetli de olmalýsýn...
Hatýrla...
Ben seni, daima seveceðim!
Ve elbet;
Her aþk, bir þiir doðurur ama
Bazýlarý roman olur...
Unutma!
Antiochia, 28 Temmuz 2015
Ali ASAFOÐULLARI