Sanki dündü,
Yaþadýkalarým bir kördüðümdü,
Zaman ayaklarýmýn altýnda bir döngü,
Kaybolup giden yýllar yüreðe batan bir süngü.
Buhranlý gecelerde,bir lamba ýþýðýnda,
Okuyup adam olma çabalarý,
Oda da,sobadan sýzan duman kokusuyla,
Yarýna umutla,çekerdik üstümüze yorganlarý.
Biraz iyimser bakarsak,
Komþulukta muhabbet vardý,
Mahalle karanlýk ama ay ve yýldýzlar aydýnlýktý,
Sohbetler tatlý,çay sadece bir araçtý.
Ama Sovyetler yeni daðýlmýþ,
Yerine enkazý kalmýþ,
Bize,biraz da olsa,korku ve endiþe býrakmýþtý.
Kafkasya o zamanlar daha soðuktu,
Ýklim açýsýndan deðil,
Ama sanki birileri pencereyi açýk býrakmýþtý,
Ýnsanlarýn uykusu kaçmýþtý.
Ne dediðini bilmeyen siyasiler,
Faþist devlet baþkanlarý,
Azýnlýklarýn baðýmsýzlýk çabalarý,
Eremeni piçlerinin soykýrýmlarý,
Karabað’ýn iþkali,
Osetya’nýn iþkali,
Abhazya’nýn iþkali
Doksanlar da aydýnlýk sadece iki saatti.
biri güneþ doðarken ki umut,
biri de güneþ batarken ki yarýna umut.