FİL

Abuk günlerde
Kararsýzlýklar içinde bazen...
Burnuna bir fil oturur.
Mabadýndan baþka þey göremezsin,
Göz göre göre amalýk sinir eder.
Ensendeki saçlar kabarýr,
Bir horoz ciyaklar...
Orta parmaðýnla yüzük parmaðýnýn arasý kaþýnýr.
Baþ parmaðý etkisiz gelir elinin,
Kýzarýr...
Son içtiðin kahvenin telvesi boðazýný terketmez.
Diþlerinin arasýna saklanýr bir ikisi,
Su, mu faydasýz...
Mahsus aðzýný açmazsýn sana seslenmelere.
Ýçinde seslenin yedi ceddine naðmeler...
Elin
boynundaki sana bastýran kasý bastýrmak derdine düþmüþ...
Filin mabadý hareketsizdir burnunda, ama içi gürültülü...
Aklýn o suratýnýn daha ne göreceðine,
Ve neden ötürü hiç birþey göremeyeðini hayalde korkulu...

Abuk günlerde
Kararsýzlýklar içinde bazen...
Burnun bir filin hortumu olur.
Filin kafasý olur kafan...
Evvelini unutmaz yaþamda ýsrarcý,
Geleceðini görmekte astiðmat...

Savaþmak için tüyü kalkmýþ bir gagalý çýkar
Delik yerlerinden kafatasýnýn.
Sesin zamansýz cýrtlak çýkar...

Kaþýntý iþaret parmaðýnýn arasýna da bulaþýr...
Kahve, fil kafanýn koca yalnýzlýðýný týrmalar.

O zaman...
Bin, milyon önceden beri olduðu gibi
Elinde bir kýrbaçla geliverir senin yirmide birin bir fani.
Ýndiriverir fýþkýný þýrak!...
Kahveyi gevretir dilinin yangýný.
Sen beceremediðinden sanýrsýn,
O güdeceðinden emin, hoyrat.
Kararýn yolu açýlýr, açýlýverir...
Ama iyi, ama kötü
Mutlak...

14.11.2018
Sosyal Medyada Paylaşın: