kahverengi kazak...
bir þeyler kaldý
evimim dört kösesinde darma daðýn
bir þeyler vardý
sesleri hala kulaðýmda acý feryat
ve ufak damlarýmýn arasýnda yanan duygularýn eksik ve ruhumu delip gecen
fikirlerimin ve aklýmýn örs cekicinden fýrlayan gölge sesleniþleri gibi
anlatamam daðýlmýþ cam kýrýklarýnýn kanayan ýþýklarýný
yüzümün siyahlasan tarafý
sacramýnda biriken beyaz yýllar gibi
zaman hep ayný dakkada duruyor
gücüm yetim ellerimde hep ayný çicekler
ormanýn tenha sokaklarý gibi bir yaným parcalý bulutlu
hatta gözlerimin sönen sisleri hep puslu bulasýklý
artýk musluklardan pas akmýyor
eski kazamý sobada yakmýyorum
tüller sararmýyor , balkontaki kuþumu saldým
çiceklerle küsüm hemde sarý papatyalar beyaz deðil
bulutlarýmý býraktým nedensiz yesil deniz ve mavi martý yok
eski beni unuttum senle gömülen aylarýmda cumartesilerim yok
o kaza seni deðil
beni öldürdü
kýrmýzý ýsýklara bakmýyorum
nerde yol görsem ayaklarýmý saklýyorum
bazen korkuyorum evden cýkmak aklýma gelmiyor
düsüyorum bu gün nerdeyim bilmiyorum
tuhaf ruyalarým azaldý kýyamet olan günlerim beyazladý
sessizleþti sözlerim dört duvar hapis ruhum alacaklý
beyaz marmara damarlý sabýr yazý
öksüz yetim yýllara saralý
sanki dünya öldü
ben altýnda kaldým
icim anlat derken
gözlerim kuru hava ayazý
lütfen sende aklýma gelme
cünkü
yaþatamam o giden
sayýsýz günleri.
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.