bütün koltuklar doluydu
hayatý düzene koyan pimpiriklerce
biletler satýlmýþ
yeri evvelden ayrýlmýþlara..
hangi duraðýn bekleyen yolcusuydun bilmiyorum
nereden gelip
nereye gittiðini
tek bildiðim ayný istikametin ayakta gideniydin sadece
ben gibi
benim gibi
benim ol gibisinden boþ boþ hayal kurarken
duraðý kaçýran þoförün ani freniyle yakýnlaþtýk
yol boyu ensenden gelen kokunu tanýmlamaya çalýþýrken
istem dýþý boynunla buluþan dudaðým
ve refleksten aldýðý referansla
beline dolanan ellerim
içten içe teþekkür ediyordu
otobüs þoförüne
haliyle olan biten her þey,kabul edilebilir sýnýrlar içindeydi
ne kadar sinir bozucu olsa da
tüm günah, þoför denilen keçinindi
bekledim,
uzaklaþýrsýn diye
gitmedin
mýhlanýp kalmýþtýn sanki
iç gýcýklayan menzilimde
derken koltuk boþaldý
buyur dedim
buyur ettim
parayla deðil ya kibarlýk
lütfen dedim
lütfettin
bir elim ön
diðer elim arka koltuktan tutunca
ve sen oturduðunda ayný rakýmda dudak seviyesinde buluþunca
içimden geçenlerle içinden geçenleri okumak
o anlam yiyici bakýþlarýn
dudak okumakta zorlanan talebesiyken ben
belediye çukuruna düþmesin mi
otobüsün tekeri
istanbulun þekeri