MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

ANNEMİN ARDINDAN
Ay.ışığı

ANNEMİN ARDINDAN



çocukluk anýlarýmýzýn sýðýnaðýydý
cin aralýktaki tek katlý betonarme evimiz
bahçeye bakan pencerenin pervazýnda
annemin sevgiyle büyüttüðü
teneke kutulara ekilmiþ çiçek saksýlarý dururdu
rengarenk sardunyalarý,begonyalarý
cam güzelleri,küpe çiçekleri hiç durmadan açardý
sokaða bakan açýk pencereden de
nur yüzlü,güzel annem gülümseyerek bakardý
bakarken de etrafýna hep mutluluk saçardý

evimizde dikiþ makinesi yoktu ama
mutfak divanýnýn altýnda
boya kutusundan siyah dikiþ kutusu vardý
gözünde gözlüðü,elinde yüksüðüyle dikiþ diken annem
eskileri yeni eden bir makineydi sanki,durmak bilmeyen...
biz çocuklar gece birbirimize sarýlýp yatarken
annem el emeði,göz nuru,kýrk yama yorganý üzerimize örterdi
her bir parçasýnda ayrý bir hikaye olsa da bilmezdik
lakin annemin masallarýný can kulaðýyla dinler
nasýlda mýþýl mýþýl uyurduk

çok becerikliydi,evimizin bereketiydi benim annem
yoktan var ederdi,var olaný çoðaltýrdý hiç durmadan
küçük bahçemize çeþit çeþit tohumlar,fideler ekerdi
elinden ne olsa yeþerip biterdi
annem ne zaman bahçeyi sulamaya kalksa
mavi plastik hortumu annemin elinden alýr
fidelerin suyunu ellerimle sitilin göðsünden emzirirdim
sonrasýnda balkondaki hasýr yastýklý sedire uzanýp
yeþilliklerin verdiði huzur ve keyif içinde
komþudan gelen müzik sesiyle derin hülyalara dalardým

sabahlarý çok erken kalkardý benim annem
hiç üþenmeden börekleri yapar
çiçekli porselen demlikte çayý demler
bize yedirip içirmenin zevkini yaþardý
en çok da puf böreðiyle,ýspanaklý böreðini severdik.
su böreðini daha çok misafirlere yapardý
hem þimdiki gibi yemek masada yenmezdi
yere sofra bezi serilir
bakýr sininin altýna tahta kasnak koyup
etrafýnda baðdaþ kurup,ayný kaba kaþýk sallardýk

eskiden sokaklarýmýz tertemizdi,mahallemizin insanlarý gibi
sabahýn seherinde kalkardý güzel insanlar
erkenden iþlerini bitiren,minderini,tahta oturaðýný alan
yüreði geniþ insanlar,dar sokaklarýn kapý önlerinde otururdu
neþeli komþularýmýzýn kahkahalarý ta karþý mahalleden duyulurdu
o zamanlar kalleþ deðildi insanlar,kardeþti
herkes birbirinin kadrini kýymetini çok iyi bilir
bir kahvenin kýrk yýl hatýrýný sayardý
fakirdik ama mutluyduk,umutluyduk hayallerimizden
her þey ne de güzeldi eskiden

ben ne zaman anneme gelsem,hemen ev iþine giriþirdim
annem rahat etsin,yorulmasýn diye
komþumuz Halide yenge beni görünce tiz sesiyle seslenir
"Ayla yine geldin,evi nur ettin,eline saðlýk"derdi
ve yaptýðý her ne varsa tabak tabak uzatýrdý veren eli
o zamanlar kimsede elektrik süpürgesi yoktu
sarý renkli çalý süpürgeleri vardý
tozmasýn diye ucunu ýslatarak süpürdüðümüz
eskiyen süpürgeleri hemen atmazdýk öyle
bahçe ve kapý önlerini de onunla süpürürdük

gel zaman git zaman,kýpkýzýl bir akþam
ölüm pusuda beklerken,gün dönmekteydi kara geceye
içimde dinmez fýrtýnalar koparken doludizgin
18 haziran günüydü seni benden ayýran...
ölümün buz kesen ayazýnda
sen sonsuz uykuna dalarken
ben ise çocukluðumun en nihayetinde
aðlýyorum feryat figan ederek
her ne kadar içimde bir ukde kalmasa da
tesellisi yok bu gidiþinin güzel annem

kanadý kýrýk zifir bir gecede
bitmeyen özleminle yine seni düþlüyorum,yani eskileri
hemen oturuyorum çayýr çimene sere serpe
madýmak topluyorum seninle
akþama piþiriyorsun,afiyetle yiyoruz hep birlikte
sensizlik bir zýrh gibi üzerimde,daldýðým derinlerde...
yüreðimin yangýný geceyi aydýnlatsa da
iliklerime kadar üþüyorum haziran ortasýnda
aklýma þefkatinle beni sarýp sarmaladýðýn anlar geliyor
ne olur duy beni anne,sýcaklýðýnla sar beni

kül rengi yalnýzlýðýmda
mavi gök örterken üzerimi
geceye hüzünler yaðýyor saðanak saðanak
ela gözlerimde birdenbire açýyor kan gülleri
ne yazýk ki hiç geri gelmiyor göçüp gidenler...
ufkun derin sessizliðinde
kopkoyu yalnýzlýðým kucaklarken beni
bakýþlarýmýzýn birbirine deðdiði an
yüreðimin en derin kuytularýndan
topluyorum gözlerimi

caným annem duyuyor musun beni?
sana bir ninni söylüyorum þimdi
"Benim annem güzel annem
beni al kollarýna" diyerek
týpký rüyamdaki gibi
"korkma,ölmedim" de
haydi kandýr beni,inandýr
korkutma beni
yine kollarýnda ninnilerinle uyut beni
sonra uyandýr yalnýzlýk uykusundan,öp beni

of annem of,yokluðun yakýyor içimi
burnumda tütüyorsun buram buram
ah bir bilsen seni nasýl özlediðimi,bilirim hiç kýyamazdýn bana
sesini,nefesini Ayla Ayla deyiþini,gülüþünü
gece yarýlarýna kadar ettiðimiz bitimsiz sohbetlerimizi
birlikte þarkýlar söylediðimiz günleri nasýl unuturum ben
en çok da "Ada Sahillerinde Bekliyorum"þarkýsýný söylerdin
"Bana mesken olunca topraklar,beni þad et" sözlerine
söz veriyorum seni þad edeceðim dualarýmla
öyle deli deli aðlamayacaðým,yine güleceðim eskisi gibi

Biliyor musun annem
küçük kýzýn artýk büyüdü
bundan sonra solgun yanaklarýna al basarken
baðrýna taþ basacak
kan kusup kýzýlcýk þerbeti içecek yudum yudum
anýlarýmýza çýð düþse de
hep yeni bir günün tazeliðinde olacak
zihnimin kanatlarý
kör bir uçuþla sana yolculuk yaparken
eðreti bir gülüþle,tekrar tekrar mutluluktan göklerde uçacak

aç kapýný ben geldim annem,her zaman ki gibi
camdan içeri baktým,evin neden bomboþ
o kýyamadýðýn,gözün gibi baktýðýn eþyalarýn nerede?
hepsi öksüz yaban ellerde,saray yavrusu gördüðün evin gibi
kiralýk yazýyor,sana kiraladýðýmýz evin penceresinde
senden bir iz kaldý mý diye baktým durdum boþ yere
kokunu aradým,seni aradým,bulamadým hiçbir yerde
bu bayram ilk bayramýnýz diyorlar,arýyor soruyorlar
Eskiþehir’den oðlum,gelin kýzým da geldi
bayram ben oldum da,hani benim bayramým anne,annem?

çaresiz bir uzlaþma ile
bir varmýþ bir yokmuþ gibi
gittim son mekanýn kara topraðýna
önce kaným dondu,ruhum soldu elleyince baþ tahtana
sevdim durdum,henüz açmamýþ tomurcuk güllerini sen diye
sonra ayakucuna geçtim,belki beni görür sevinirsin diye
bak aðlamadým,göz yaþlarýmý boðdum içimde üzülme diye
konuþtum seninle,karþýmdaymýþsýn gibi
pürdikkat sana bakarken,beni duyduðunu,gördüðünü hissettim
"Cennetteyim üzülme,sen kendine iyi bak" dedin ve gittin annem

AYLA CERMEN TÜFEKÇÝ

Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.