MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

MUTLULUK ANLARI (2)
Numan Kurt

MUTLULUK ANLARI (2)



MUTLULUK ANLARI (2)

Öðrencilerim de ben de mutlu olurduk Sait Faik’in “Hiþt! Hiþt!” öyküsünü okurken. Öykücülüðümüzün bu temel direði öyle okuyucuyu heyecanlandýran, meraklandýran olaylar anlatmaz öykülerinde. Alýr sýradan yaþamýn bir yönünü o doyulmaz diliyle anlatýr. Onun için olay deðil anlatým önemlidir. Akýp giden sizi adeta çarpan anlatým.
Türkçe ya da Edebiyat dersine girdiðim her sýnýfta okurdum bu öyküyü. Ýlgiyle dinlerdi öðrenciler. Teneffüse çýkýnca da baþlarlardý birbirinin arkasýndan “Hiþt! Hiþt!” demeye…
Ve þöyle bitiyordu okuyana “yaþam sevgisi” aþýlayan o öykü:
“Nereden gelirse gelsin daðlardan, kuþlardan, denizden, insandan, ottan, böcekten, çiçekten. Gelsin de nereden gelirse gelsin! Bir hiþt sesi gelmedi mi fena. Geldikten sonra yaþasýn çiçekler, böcekler, insanoðullarý.
Hiþt hiþt!
Hiþt hiþt!”

“Mutluluk Anlarým (2)"yi yazarken bu öykü aklýma geldi. Bugün cumartesi, yaþadýðým yerin pazarý. Denizi, kumsalý, koylarý güzel Didim’in pazarýna gittim bugün. Oradaki insan sesleri de bana insanla yaþamanýn, hayatýn olaðan akýþýný kabullenmenin insaný mutsuzluktan uzaklaþtýracaðýný anlatýr her zaman.
Bazen düþünürüm; “Her þeyi dört dörtlük olan bir malikane verseler bana. Her istediðim anýnda yerine getirilse mutlu olur muyum?” derim kendi kendime. Derim de cevabýný da kendim veririm: “Bu olasý deðil, oturup arkadaþlarýnla sohbet etmedikçe, insan kalabalýðý içinde bir birey olarak güzel dostluklar kurmadýkça nasýl mutlu olabilir insan?”

Bugün cumartesi
Cývýl cývýl pazar yerinde
Çeþit çeþit meyveler, sebzeler
Kiraz, çilek, elma, seftali, armut, erik
Marul, maydanoz, dereotu, nane…
Kavun, karpuz; patates, soðan
Ve satýcýlarýn
Birbirine karýþan
“Geeel!...Geel…! “ sesleri
Yaþamak güzel

Saat sabahýn yedisi
Deniz kenarýnda ben ve birkaç emekli
“Günaydýn!” diyoruz birbirimize
Giriyorum
Sonra soðuk olsa da su
Dibinde altýn rengi halkalar oluþmuþ
Pýrýl pýrýl
Denize
Nefes almak ne güzel

“Telefon acý acý çaldý.” derdik ya
Yok artýk þimdi
Çalan her telefonda
Hoþ bir melodi
Benim telefonum da çaldý
“Alo!” dedim
Kulaklar iyi duymuyor, baðýrýyor
“Alo, ben Hayrullah!”
“Vay koçum!” diyorum, “Nasýlsýn?”
“Nasýl ödeyeceðim..” diyor, “…senin hakkýný?
Beni yazdýn, resmimi çizdin, bir de belgesel çek oldu olacak.”
Koyveriyoruz karþýlýklý kahkahalarý
“Olur be Hayrullah, “diyorum, “..þimdi yok; ama alýrým bir kamera
Onun da gelir zamaný”
Dostlarla, arkadaþlarla konuþmak
Ne güzel

Gün öðle vakti
“Gel, bugün Yaþar’ýn bahçesine gidelim.” dedim
Okul arkadaþým Mehmet’e
Atladýk arabaya
Düþtük Akyeniköy yoluna
Yeþillikler içinde bir büyük tarla
Bir yaný zeytinlik
Bir yanýnda küçük, þirin bir ev
Oturuyoruz kapýdaki masaya
Söz, sohbet
Tadýna varýyoruz çayýn
Yeni toplanmýþ dalýndan taze salatalýk, biberin
Hele de yaðda piþmiþ yumurtanýn
Üç saat nasýl geçti bilemedik
Çýkýnca þaþýrsak da yolu
Mutluyduk
“Her günümüz böyle olsun.” dedik

Anlatmaya çalýþtým bir günün anlarda mutluluðunu
Kendi dilimce
Her þey güllük gülistanlýk deðildir hayatta
Ne demiþ çaðlar ötesinden
Bir ünlü düþünür, denemeci
“Nasýl olsa bir gün gelecek hayatýn sonu
Onun için her gün üzülüp düþünmeye, korkmaya gerek var mý?”
Ben de diyorum ki
“Mutlu olmak elimizde, yaþamayý, insanlarý sevince”
Yazarken bu dizeleri
Güneþ bütün sýcaklýðý, parlaklýðýyla yükseliyor
Gökyüzü, doða ne güzel
……………………………………………………………………………..

Numan Kurt
27 Mayýs 2018
Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.