Bir adam yalnýzdý
titriyordu,
soðuktan deðil
yalýnayak bir yalnýzlýktan
o kadar yalnýzdý ki
çoðuna soytarý görünür
bazýlarýna filozof
bildiklerini kendine hatip
bilmediklerini yere tüküren
bir adam
gülüp geçerdi alemin kehanet taptýklarýna
aþk süprüntüsü
bir tanrýça yaratýp kendinde
her saat ayinine secdeye kapanýr
yalnýzlýðýna abdest alýrdý.
adam sadece yalnýz deðildi
þiir kokulu bir ruh ta yüklenmiþti
kendi dýþýnda okuyaný da yoktu
i mgeleri enkaz altý olmuþ
mýsralarý acýya banýyordu
gizi baþýndan aþaðý boca edilmiþ
boyutsuzluðun alameti
kaç kez ölmeyi düþünmüþ
geç kalmýþ, ölümü kaçýrmýþtý
kendine
yalnýzlýðýna
ölümüne
sözlerini unuttuðu
kör aðýtlar yakýyordu
baþýbozuk bir hayatýn kalabalýðýna
ihtiyacý da yoktu
yaþam ona göre uyduruk bir rivayetti
ya da tiyatral bir sahne
payýna düþen acýlarla ayný karede
yaþamýna atýlan bir zardý belki
çemberini daraltan pranga
yalnýzlýðýna sýzýyordu
sarkýtlarýndan damlaya damlaya
ötelenmiþ bir kentin
çýkmaz sokaklarýný arþýnlayan bir fani
sürgüne alýþýk
tecride dost
acýya özlem katar hale gelmiþti
kimsesizliðin koynunda
sonsuz bir rüyaya üþüyerek
gitmenin yarýsýydý belki
belki de ölümün diðer adýydý
yalnýzlýk...
18 Mayýs 2018