Tüm sebep ve þartlarý seçen ilahi kader
Mekke’nin vadisine kurdu Ýslam beþiði
Dünya coðrafyasýnda bekleþiyorken beþer!
Haniflik tevhidine araladý eþiði
Kâbe’ydi teblið yeri, büyük bi’set’e davet
Ýbrahim’in soyundan geliyordu nübüvvet
Ne büyüktü uyarý...Hem müjdeydi âdeme
Hatemü-l enbiya’nýn nuru indi âleme
Hâk arayan insanda akýllarý yoklayan
Hakikati putlarla gün geçtikçe saklayan
Cahili gelenekle yýllar boyu dönen çark
Bedbahtlýktan çýkmaya arýyordu mutlak fark
Örf ve adetleriyle zarar gören insanlýk
Sadrýn mahzenlerinden söküyordu karanlýk
Kisra’nýn sarayýný parçalayan depreme
Tanýktý kutlu gece, sýrt dönmüþtü mateme
Ayaðýnýn sesiyle yaklaþtý usul usul
En müstesna zamanda doðdu beklenen resul
Yorulmuþ yüreklerde dönen ruhlardý bezgin
Geliþiyle bahara varandý doludizgin
Karakýþtan uyandý cemreler hayran hayran
Sindi göðüslerdeki kaskatýlaþmýþ buhran
Gülden güzel rehasý sürülüydü melteme
Þefkati kol germiþti Hindistan’a, Acem’e
Hitap eden lisanla en ölçüsüz tarifte
Doðruluða mihenkti çok yönlü maarifte
Sýðýnaktý, yoldaþtý, kalbi kýrýða eþti
O, geceye meþale, doðan güne güneþti
Cemalinden uzaða düþen sayardý sýla
Görmek için yüzüne aynalardý müptela
Hüzünlü iklimlerde hararet yapan deme
Yaðmur damlasý gibi düþüyordu perçeme
Oydu, seyyid ve imam, oydu büyük komutan
Oydu gönüle mihrap, özü; imana vatan
Oydu geceler boyu Hakk’a kulluk eyleyen
Yumuþak sözlerini ümmetine söyleyen
Sabrýydý ihya eden ona ödüldü miraç
Arþ’ýn derinlerinde oydu rabbine muhtaç!
Sýrtýndaki çileyle varýyordu erdeme
Susuzluðu gideren benziyordu zemzeme
Varlýðýyla sýðýndý rabbinin hikmetine
Ar etti çöldeki kum peygamber hicretine
Ne zordu zulme karþý laf anlatmak aðyara
Mudara benliklerde dönüyordu inkâra
Emrolunmuþ cüdada vahyin sýrrý örülü
Ensarýn diyarýna vardý Medine gülü
Ziyanda Taifliler vakýf deðil mahreme
Ýcapta geç kaldýlar uðurlu muhtereme
Zalim ve fasýk kalpler hala görürken rüya
Mescid-i Nebevi’den ses verendi dünyaya
Fazilet çemberinde ismi ile müsemma
Minberinde cümleye yeniledi dilemma
Adabýn gereðiyle ensar ile muhacir
Ümmet ve kardeþlikte kýrdýlar paslý zincir
Þeceresi tertemiz örnekti elaleme
Ýlmini nakþettirdi ümmi denen kaleme
Davasýný sýrtlanan her bir ashab-ý güzin
Yürürken Hakk’a doðru siliniyordu hüzün
Ali, Zeyd ve Hatice sonra da Ebu Bekir
Çoðalýnca cemaat güçten düþmüþtü münkir
Kur’an, sünnet kaynaðý beyandý El-Hakem’e
Ýþaret etmekteydi Cibril adil hüküme
Bütün güzel huylarý uyuyordu denkleme
Sevgisiyse ilaçtý sancýlaþmýþ ekleme
Sensin cihat(n)a önder dimdik geldin meydana
Bedir, Uhud ve Hendek neler yazdýn destana
Muhammed-ül Emin’sin, geçilmeyen lidersin
Kalplerde zirve yapan sevgili peygambersin
Ömrün çileyle geçti süremedin hiç sefa
Ey Allah’ýn resulü, ey Muhammet Mustafa
Kereminle ihvanlar benziyordu çiðdeme
Kýdemin ve feyzinden atlýyordu kademe
On beþ asýr öncesi öncüydün adalette
Ýlmin ile ledünnü, farklýsýn asalette
Sen yârine sevdalý özlemlerde ummansýn
Sen gönül anahtarý dertlilere dermansýn
Sendin büyülü kaynak, sendin çoþan þelale
Gýpta edip açardý daðdaki yaban lale
Hürmeti ifa eden dillerdeki eyleme
En güzel salatlarla geliyorsun gündeme
Geldim caným efendim biraz senle kalayým
Þefaatine muhtaç boðulmuþum hicrana
Parelenmiþ sineyle derin nefes alayým
Mahzunum yokluðundan karýþmýþým dumana
Ardýnda býraktýðýn sensiz bu yerler ýssýz
Yarýn mahþer gününde býrakma beni yalnýz.
Nezahat YILDIZ KAYA
19Aralýk’15