Kaldı
Dal kýrýk, mevsim hazan; baðban mahzun, gül kaldý.
Ruhta býçak yarasý, uslanmaz gönül kaldý.
O masumca bakýþlar kirlendi birer birer,
Çocukluðumdan geri bembeyaz bir tül kaldý.
Yeryüzüne adýný nakþetme hayalinin;
Çarptýðý yüreklerde ateþ söndü, kül kaldý.
Devir o devir deðil; hayâ ayaklar altý,
Bir nesil türedi ki edep gitti, zül kaldý.
Kandillerde tükenen ömür sermayesinin;
Günahýný yüklenen bir garip eylül kaldý.
Sevda serenâdýnýn kesildi artýk sesi;
Ne aðaran tanyeri ne de bir bülbül kaldý.
’Nefes’ bildiklerimiz bir lahzalýk ’heves’miþ,
Hayran hayran baktýðým efsunlu kâkül kaldý.
Yitirdi ilhamýný söze hükmeden þair,
O tasvir kudretinden sade tahayyül kaldý.
Avuçlarýmda senden kalan, Ýrem Baðý’ný;
Terk-i diyar eyleyen bir demet sümbül kaldý.
"Bismillah"a aþina diller nerdedir pîrim?
Þükredenden eser yok, iþler hep müþkül kaldý.
Sosyal Medyada Paylaşın:
Ömer Fâruk İPEK Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.