DIBIK (*)
Üretilen ne varsa, her þeyler olmuþ dýbýk
Buna raðmen benizler, kýzarýp da solmuyor.
Ne olursun sen sen ol, samana çakma kazýk
Ýcraat gerekiyor, kuru lafla olmuyor.
Eþeðe palan, semer; ata vurulur eðer
Deðersiz kiþilere; n’olur vermeyin deðer
Habersiziz Ýslâm’dan, tanýþ deðilse eðer
O hâle gelmiþiz ki, selâm versen almýyor.
Öðrenmenin dýþýnda, gereksiz soru sorma
Ýnsanlarla hoþ geçin, kimseye tuzak kurma
Kalburla su taþýnmaz, kendini boþa yorma?
Akýl yýrtýk bir çuval, ne yapsan da dolmuyor.
Tecrübeyle sâbittir, ne olur sen de inan
Bu günlerde çoðaldý, salyasýn derya sanan
Ýki yüzlülük fýtri, “çokgen”e döndü insan
Öyle ki çoðu zaman, insan dengin bulmuyor.
Amelsiz olan insan, suyu kuruyan gölmüþ
Ýmansýzsa bir gönül, ot bitmeyen bir çölmüþ
Neden ölürse ölsün, ölen ecelle ölmüþ
Ecel gelmemiþ ise, hiç bir canlý ölmüyor…
17/02/’18
Hanifi KARA
(*) Dýbýk: Tuzak, hîle…
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.