söz uçar
uçar da
yazý kalýr mý hiç
o da kanat takar
s’özün peþinden
uçmaya heves edercesine
anlamýný yitirmiþ sözcüklere
kalp masajý da kafi gelemeyince
mektuplardan gemi yapýp
yol veriyoruz gözlerdeki ummana
kaðýt bu
malum
yazýlarla beraber ýslanýp
batýyor o ummanýn
umar sýz’ý suyunda
geri kalanlarý su tutuyor olmalý
ki onlar
kuyruðunda yazýlý aþka aldýrýþ etmeden
acýsý hafiflesin diye
kuþlara özenip
bulut sürmek için belki de
yar dan kalma yarayla
katlanýp kendine
uçak oluyor semanda
suyu ve göðü dalgalandýran nedir ki
tutulacak ay
bahane mi arýyordu sence
sen söyle hadi
bu þartlar altýndaki dünya
döner mi kendi kendine
þu kalem
þu kaðýt
neyin tecellisi
var iken yok saymak
hangi kalbe sýðar ki
þimdi
fal tutulsun kahvende
fincanýn kulbuna parmaðýn geçtiðinde
tülleri aralayýp
göðe bak
sonra ay’a
daha sonra çýkar parmaðýný o kulptan
avuçlarýna bak
söz ile birlikte uçan ne kadar yazý varsa
adýmla bir olup
dolsun avuçlarýna
kokla
fal tutan varlýðým
nefes olsun içine
ve belki,
iade edesin tutar
tutar da
neyse iþte
gerisini sen anla..