Yarama iyi bak
.
ne tenha yer burasý
kaya ile denizin birbirine yapýþýp durmaktan sýkýldýðý
sesi, etimizi kemiren
ardýç kokularý, bal ve akik
hala bilmediði þeyler var
upuzun yalnýzlýðýnda insanýn
kar serçeleri de öldüler
soba üstü kestaneler, dantel örtüler
sokaðýn topaç sesi çoktan gittiler
ne yorgun yer burasý
otlarýn üstünde biriken billur damlalar
toplayýp durur her sabah sözü, sesi, ayazý
hepimizin sýrtýnda karýnca telaþý
turnalar bizi vurdu, masalar bizi kurdu
sularýn en berraðýndan bizden önce geçti zaman
aksöðütlerin hani yüzünü pür sulara koyduðu
bu sonsuz unutuþ, bu kayýtsýz ve derin uyku
varlýðýn ispatýna uydurulmuþ bi tantana ki
kendi kuyunu sevdiklerine kazdýran
ne zalim yer burasý
yanmýþ kuru ot kokusu, göðün aralanan kapýsý, begonviller
kendin dediðin bir baþkasýnda açýlan yara
yarama iyi bak, kabuðundan ayýrma
bu yaðmur sessiz,
benden akanlarý yýkamaya yetmiyor
bir baþka yere taþýyor içimde nehirler
ne uðultulu yer burasý
bir türkünün dizine çökmüþ aðlama sesi
insan; kendini neyle deðiþtirebilir bundan sonra
nasýl temize çekebilir, göðün, yerin, topraðýn
yüz çevirdiði suretini
ne fani yer burasý
yokluk, bu korku ne
hiçten geldiðini unutup
sýðýndýðýn gökevi, ayaðýna deðen örtü
üstünü örtecek gün gelip zaman
sayýlý yer burasý
.
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.