Günler gelip geçerken Yomut obasý ve çevresinde, Düþman da boþ durmuyordu. Zaman zaman obalara baskýnlar düzenleniyordu. Çevre obalar Kývanç bey önderliðinde toplandý. Kývançbey “Beyler, bu saldýrýlarý, obalardan uzaklarda karþýlamamýz gerekir. Nehir boylarýna, belli geçitlere gözcüler yerleþtireceðiz. Her zaman uyanýk ve hazýr olmak zorundayýz. Unutmayalým ki, su uyur düþman uyumaz”. Dedi ve herkesin üzerine düþeni yapmasýný istedi. Gerekli tedbirlerin alýnmasýndan sonra, düþman obalara 10 yýl boyunca saldýramadý. Her þey çok güzel gidiyordu. Çocuklarda artýk büyüyüp serpilmeye baþlamýþtý. Tuana 13 yaþýnda, Mengü’de 10 yaþýna basmýþtý. Yýllarca baþarýlý olamayan Ýranlý’lar, bu kez çok güçlü bir ordu ile nehir boyunca saldýrýya geçti. Sayýlarý çok fazla olduðundan, karþýsýnda kimse direnemiyordu. Ne olduysa düþman aniden geri çekildi. Bu durumu deðerlendirmek isteyen Mergen alp ve beraberindekiler, Onlarý kovalamaya baþladý. Düþmanýnda isteði buydu. Onlarý içlerine doðru tuzaða çekerek, istediklerini elde ettiler. Etrafý sarýlan Mergen ve arkadaþlarý, teslim olmak istemiyordu ve düþmana çok büyük kayýplar verdirdiler. Okçular saldýrýya geçince teslim olmalarý istendi. Mergen alp ve arkadaþlarý esir düþmüþtü. Yomut obasýnda Çemen için yine kara günler baþlamýþtý. Haber tez ulaþtý obaya. Çemen aðýtlar yakýyordu. Ýçinde Mergen’i bir daha göremeyeceði hissi vardý. Bakalým Çemen sevdiðine neler söylemiþ.