ELHAMDÜLİLLAH
“Allahu ekber… Allahu ekber!”
Vücudundaki yedi kiloluk C-4’ü patlattý,
bedeni canlý, ruhu zombi bir Sünni
Karaçi’de bir camiinin içinde
ve namaz kýlan insanlarýn bedenlerini parçaladý.
“Allahu ekber… Allahu ekber!” diye diye inliyordu
enkazýn altýnda yirmi iki Þii yaralý.
“Eþhedü en lâ ilâhe illallah” desek de günde en az beþ defa
ve iþitsek de dünyanýn dört yanýnda ayný anda;
Titanlar vardý ve savaþa kurulmuþlardý
dünya denilen mezbelelikte… ve
potasyum sülfat yüklü minibüsü
namazdan çýkan Sünnilerin üzerine sürdü bir Þii
Baðdat’ýn bir yerinde.
Tekbir getiriyordu öldüren,
tekbir getiriyordu ölen…
“Eþhedü enne Muhammeden resulullah”
Mescid-i Nebevî camiinin çok yakýný
-ki âlemlerin peygamberinin türbesi ve yaptýðý camii hedefmiþ,
iblis engellenmiþ-
intihar saldýrýsý… peygamberinin topraðýnda peygamberini ziyaret edenleri öldürüyor biri
ve adýna cihad diyor…
“Allahu ekber… allahu ekber!” diye baðýrýyordu
bir gözü saða, bir gözü sola dönmüþ bir Suudi pilot,
Yemen kentlerindeki evlerin üzerine bombalar yaðdýrýrken.
ve yemenden roketler fýrlatýlýyordu Suudi topraklarýndaki fakir sýnýr insanlarýnýn üzerine…
“Eþþedü enne” derim,
ki,
patlatýlan her gram C-4 ile potasyum sülfat;
uçurulan her uçak;
atýlan her bomba, füze;
fýrlatýlan her bir roket;
sýkýlan her bir kurþun ve silahý:
MADE ÝN USA… yazýlý
Ölen kelime-i þehâdet getirir…
öldüren kelime-i þehâdet getirir…
“Hayya alel-salah” demeye gerek görmüyorum
amma
“Hayya alel-felâh” diyelim,
en azýndan bayram boyunca…
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.