OYUN VE AÇLIK
“Yaþamak bir oyunsa sinema bir tutkudur.”
Onun için yaþamak bir oyundu.
Hem de eðlenceli bir oyun.
Bu yüzden sinema en büyük tutkusuydu.
Sabahtan akþama kadar film seyretse býkmazdý.
O, bütün filmlerin adlarýný ve oyuncularýný da ezbere bilirdi.
Hatta oynadýklarý rolleri de.
En çok Yýlmaz Güney’i severdi.
Ama onun gibi bir jön olamayacaðýný da bilirdi.
Kendisine Erol Taþ’ý örnek almýþtý;
Hulusi Kentmen gibi bir babasý olsun isterdi.
Annesine benzediði için de Adile Naþit’i çok severdi.
Filiz Akýn’a ise aþýktý.
Kýsaca bütün oyuncular onun gözünde birer yýldýzdý.
Bu yüzden fotoðraflarýný biriktirirdi bütün artistlerin.
Film oynamadýðý zaman ya sinemayý temizlerdi.
Ya da kartelayý sýrtýna sýrtlar, sokak sokak dolaþýrdý.
Baðýrýrdý o günkü filmi tanýtmak için avaz avaz.
Her film için de ayný þeyleri söylerdi aþaðý yukarý:
“Aþk, heyecan, gözyaþý, macera...hepsi bu filmde.”
Bütün bunlardan zaman kalýrsa eðer,
Oyuncular gibi rol yaparlardý bulduðu birkaç kiþi ile
Ama kendisi her zaman karakter rolü oynardý.
En çok da kovboy filmlerindeki gibi oynarlardý kendi aralarýnda.
Babasý kaçaða gidileceðini söylediðinde,
Hemen atýldý, bu iþin sonunu hiç düþünmeden.
Oyun olsun diye deðil,
Açlýktan yoksulluktan gidecekti.
Zaten ailesinde bir kendisi çalýþýrdý bir de anasý.
Anasý temizlikçiliðe giderdi hasta haline aldýrmadan.
Ne yapýp edip kurtarmalýydý anasýný bu durumdan.
Bunun için çok para kazanmalýydý.
Karakter oyunculuðunda da hiç para yoktu ki ona güvensin.
Çok heyecanlýydý;
Ýlk kez gidecekti çünkü kaçaða.
Ayný zamanda bir korku da vardý içinde.
Onun için uðura gereksinim duymuþtu.
Kasabanýn delisinin eli uðurlu sayýlýyordu.
Elini kendisine deðdirmesini istemiþti deliden.
Ama deli, elini deðdirmek istemiyordu bir türlü.
Ona neler neler aldýysa da
Nice diller döktüyse de olmadý.
O gün neye mal olursa olsun gidecekti.
Dönüþ gidiþ kadar rahat olamazdý.
Karasu’yu geçtikten sonra Leçe’ye,
O dev taþlarýn olduðu yere geçselerdi eðer, iþ tamamdý.
Ama geçememiþlerdi iþte.
Tam geçecekleri sýrada, birden, gündüz gibi aydýnlanmýþtý ortalýk,
Sinema projektörünün ýþýðý gibi parlak bir ýþýkla.
Bir arada duymuþlardý “Teslim olun!” sesiyle silah seslerini.
Herkes gibi o da þaþkýn þaþkýn bakýndý önce.
Sonra kendilerine geldiklerinde, herkes kaçarken o kaçamamýþtý.
Kaçmak istemiþti aslýnda ama kaçamamýþtý.
Bacaðýnda bir gariplik hissetmiþti çünkü.
Eðilip bakýnca vurulmuþ olduðunu gördü.
Ýlk kez bu kadar yakýndan görmüþtü,
Ölümün soðuk yüzünü.
Ýliklerine kadar ürperdi elinde olmadan.
Bir an için de olsa yitirmiþti soðukkanlýlýðýný.
Az kalsýn aðlayacaktý ama,
Serde erkeklik vardý ne de olsa.
Ah! Anasý olsaydý yanýnda böyle mi olurdu þimdi.
Ya da Filiz Akýn gibi bir sevgili.
Ama yoktular iþte.
Hatta yardým etmesi için Ayhan Iþýk gibi,
Bir “jön” bekledi boþu boþuna.
Sonra askerler geldi, teslim aldýlar onu.
Karakola götürmüþlerdi onu, sorgu sual için.
Ne sorulanlara ne de söylenenlere aldýrýyordu oysa o.
Aklý baþka yerlerdeydi çünkü;
Gözünün önüne gelmiþti,
Anasýnýn çektiði acýlar ile kardeþinin açlýktan aðlayýþý.
Ýçi sýzlýyordu, onlarýn o hallerine.
Bu sýzlayýþ, yarasýndan daha acý gelmiþti ona;
Çünkü onlarý kurtaramamýþtý açlýktan yoksulluktan.
Kan kaybýndan ölürken bile sesini çýkarmamýþtý bu yüzden.
Kahretti kendi kendine, hiç “jön” rolü yapmadýðý için.
Yapsaydý eðer, belki baþarýrdý bu iþi.
Ne bilecekti ki kendisiyle birlikte her þeyin de biteceðini.
Yoksa ölümüne gider miydi hiç?
Ama gitmeye mecburdu.
Açlýktý yoksulluktu onu oraya çeken.
Üstesinden de gelmeliydi bu iþin.
Ama baþarýlý olamamýþtý.
Bütün karakter oyuncularýnýn kaderi gibi,
“Baþarýsýzlýk” onun da kaderi olmuþtu sanki.
Hayatýnýn son rolünü böyle oynayacaðýný nereden bilebilirdi.
Sonra bilse ne deðiþirdi ki!
Yaþam, bir oyun deðil miydi zaten?
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.