"Tahir olmakta ayýp deðil, Zühre olmakta.
Hatta Sevda Yüzünden ölmekte ayýp deðil.
Bütün iþ Tahir ile Zühre olabilmekte,
yani Yürekte
dedi
Üstad Þair NAZIM HÝKMET’te,
böylece çözdü bir Meseleyi
TAHÝR ÝLE ZÜHRE Þiirinde.
Kerem ile Aslý, Ferhat ile Þirin, Leyla ile Mecnun, Yusuf ile Züheyla, Arzu ile Kamber
ve
Tahir ile Zühre
anladýlar onu.
Davut ise(*)
savurmak için Mendiline
tekrar kanlý Taþý koydu;
"- Seversin Dünyayý dolu-dizgin ama,
o bunun farkýnda deðil hala!"
diye Düþmana savurdu.
Ne güzelde söylemiþti Usta!
Havada;
Iþýkta erimiþ nem,
Yaðmura sinmiþ saf-duru-mahsun bir Dem,
vede Heyecan vardý.
Susuzluktan kurumuþ dudaklarýna deðdi bu Koku,
yakaladý Dil Ucu,
yaladý onu,
Damakta Buðu olan bu Tad,
Akciðere akarak
tüm Ciðer Gözeneklerine sývadý,emdi bu Sevdayý.
Kalp Kýlcal-Damarlarýnda eriyen bu Hava
Kana karýþýnca;
Kalbe ulaþan-Beyne sýçrayan bir Umut oldu.
Bu His þimdi Þakaklarýnda zonkluyordu.
Davut, Yüzünü bile görmediði Yasemin’e Aþik oluyordu.
Biliyordu;
"- Bütün Mesele,
Davut ile Yasemin olabilmekte, Kalpte!"
dedi.
Bu Aþk için ölmekte
Ayýp deðildi ki!"