bahtýný kaybetmiþ bir tahtýn
sahibini arayan t’acý gibisin
mesafeler
kýrmýzý halýya dönüþmez
gözlerinden icazet almadýkça
dinle,
kalbin severken
ve gözlerin bakýþlarýyla bu seviyi doðrularken
sözlerin armut mu topluyordu dudaklarýn ardýnda
diye can alýcý bir sözün
özüne giden yolunda
noktasýndan kaçan her cümle
bölünür sözcüklere
harflere
s’essizliðe
þimdi,
yaðmur toplamaktan aciz bulutlar
uykuya çekiyor kendini
göðün maviliðinde
kaybolup gitmeye
ufkuna varamadan henüz
batan tüm gemilere
b’akarken uzaklardan
tek tesellimiz
az daha zaman olsaydý
biraz daha zaman
g’özden kaybolacaktý.. demekten baþka nedir ki
teskin etmeye meyilli sýska bir cümlenin izini düþürürken üstümüze
hem,
gecesini yitiren karanlýk gibisin
aysýz
yýldýzsýz
az biraz..kararsýz
arýnmak gerek terden
tuzu
suyla yýkamadan evvel
karmak gerek tene
tentesi düþerken gözlerin
bir sigaranýn
arsýz mutluluðunda
bir nefes sen
bir nefes de benden
biz
bizden..çoktaaan geçerken...