ayný uçurumdan düþerken gördüm seni
sen düþüyordun
ben,
uçmaktan hallice
yerden kaç fit yüksekte olduðumuzu bilmiyorduk o ara
gözlerinden film þeridi geçerken
araya reklam diye girip
iki fincan kahvenin bahanesiyle
koyu bir sohbete baþladýk
maksadým
gözlerine has o renge
kendi tonunu verip
kalbime uymasýydý ritminin
ayný uçurumdan kaçýncý düþüþümdü hatýrlamýyorum
bir zaman sonra
uçmaya benziyor bütün düþlerden düþmeler
zira öldürmeyen aþkýn hikmetinden sual edilmezdi.. bitti
paraþütümü henüz açmamýþtým
daha vakit vardý korktuðun ölüme
ve zamaný mekandan koparýp
aðýrdan alýyordum kendimce
dedim ki,
korkma
bu uçurumun yabancýsý deðilim
en fazla ölüyorsun, diyerek
teste tabi tuttum nabzýný
çünkü ölümden ötesi
beri gelemezdi
bu yüzdendi hep
sonrasýnda olacaklarý
önceden bilme arzusu
derken,
baþka bir aþkýn
iyi huylu maðdurunu gördüm
hem maðrur
hem de gururluydu
ve düþer gibi yapan
aslýnda..
kanatsýz bir kuþtu
..
düþenin halinden bir düþen anlardý elbet
ve sen henüz
düþmemiþtin.. düþlerinden.