Dere kenarýna bir sofra kurdum
Menteþe iline göçen buyursun
Çok uzakta deðil yakýndýr yurdum
Dereyi yüzerek geçen buyursun
Bu sofra kardeþlik dostluk sofrasý
Kazanda kaynayan umut çorbasý
Sabýrla sarýlýr yürek yarasý
Sýrlar kapýsýný açan buyursun
Hal hatýr sorarým merhaba derim
Gönül ateþinde piþer höþmerim
Muhabbet tasýna hasret dökerim
Susayýp su diye içen buyursun
Konak beklemeyin kýl çadýrým var
Aramayýn sakýn pencere duvar
Kulaktan kulaða edin haberdar
Kendinden kendine kaçan buyursun
Gurbetten sýlaya dönsün Mustafa
Ayrýlýk harfleri dizilsin rafa
Ulaþsýn bu çaðrý her bir tarafa
Kuþ olup yuvadan uçan buyursun
Yaþayana selam ölmüþe rahmet
Çocuða yaþlýya çokça merhamet
Burada mühimdir mihmana hizmet
Hürmet tohumunu saçan buyursun
Ünüme ün versin Kýrklar Tepesi
Yapraksýz aðacý küskün serçesi
Her derdin mutlaka vardýr çaresi
Yolunu þaþýrýp sürçen buyursun
Dokunmalý elbet suya sabuna
Buðdayýn olgunu dönüþür una
Çalýnýp söylenen hava curcuna
Pirincin taþýný seçen buyursun
Sevinçler müþterek acý müþterek
Dil bazen bal gibi bazen engerek
Herkesin ömrüne bir libas gerek
Kýrk ölçüp bir defa biçen buyursun
Hicran Aydýn Akçakaya