tam kaleme söz geçirip
sürmüþken ucuna sözleri
mürekkep bitti
halbuki niyet edip secdeye duracak nice cümleler vardý
adýnýn ardýnda saf tutan
daðýldýlar harf harf
cümlenin cemaati
kutusunda tek kalmýþ bir kibritin
son þansý kadar yakýcý
ufacýk bir esintide sönecek kadar da
cýlýz bir h’içim
þimdi yaksam ormaný ha keza
hiç bir aðacýn gözünde yangýnda kurtarýlmayý hak eden önceliðim olmaz
bilirim
ki biz
kibritle baþladýk
ateþle ilk oynamaya
perde tutuþturmaya benzemiyor
yanan bir kalbin içinde küle dönmek
göðün gürleyip
elektriðin kesildiði gecelerde
mum alevindeki harelere dalýp hayaller kurar
öyle dalardýk o tatlý uykuya
bizim
kalp altýnda yatan düþlerimiz var
farkýnda olmadýðýmýz
ateþ kadar sýcak
küllerde demlenen
her aþk
tek kullanýmlýk ömürmüþ meðer hayat içinde
tek kullanýmlýk yüksek dozda anti mutluluk
tek yakýmlýk ateþ
çok soluklu ayrýlýklarda
tek nefeste söylenen iki kelimenin soluksuz sýzýsý
sen beyazdýn hep
lekesiz
parlak ýþýk karanlýðýma
karýþtýk
kirlendi ýþýk
oysa gök kuþaðý olacaktýk
gri bir buluta dönüþmeseydi rengimiz
ve yaðmasaydýk ayrýlýk diye
mevsimsiz gelincikler üstüne
tam kaleme söz geçirip
yazacakken seni
yaz bitti
peþinden mürekkep
derken tüm hayaller
kaðýttan gemi
yakýlmayý bekleyen
son kibritle..