MİHRİBAN'IM, SEFİL YOL ARKADAŞIM...
Önceler bir rutin,
Görünmez şeceresinde insanlığın
Minicik bir buse tadında
Her edimi, her devrimi yine saklı özde,
Korunaklı düşlerin de çetrefilli dinginliği.
Deniz hizasında olmalı tumturaklı vazgeçişler
Bir de yanıp k/öz olan nameler uydurmalı,
Hayli geçkin bir şiiri kulp yaptığım
Görünmeyen öfkeli y/anım tadında
Sulh bellediğim bilinmezi tetikleyen:
Hanidir savsakladığım,
Gönül torbamda farklı farklı acı.
Derleyip toparlamalıyım da
Sofrası kurulmaya hazır bir perdeyi çektiğim
Göz hizası.
Hizaya gir, demelerin bedeli olsa olsa,
Densiz kıtaların iç döküntüsü:
Azıcık ondan azıcık bundan tırtıklamış olsam keşke:
Hem fena mı olurdu,
Muzip bir dille feveran ederdim gece gece.
Ah, kaykılmışlığım; ah darmaduman çocuk yanım,
Safkan hüzün safkan her daim:
Anamdan geçti irsi belli ki;
Şuncacık aklın kargacık burgacık ilahı
Nasıl ki şiir yüklü özlem;
Nasıl ki dün özürlü güncem…
Nasıl’dan çıkıp da yola nasiplendiğim
Azıcık da olsa zehir olan neşem.
Kelimeler birikinti, kelimeler çapulcu;
Yosun tutan eklerin denden talimatı
Yine kayıp bir örtüyle sarmalamışken engelli onca düşü,
Mihriban’ım, sefil yol arkadaşım;
Sefamı sürsem keşke devrildikçe heceler;
Cefası ezelden belli düş ürünü mutluluğun.
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.