“coþkuyla beklemedim” “arasýn istemedim” desem yalan.. yalan yemin ederim, aslýnda özlemedim… çünkü; çok özledim
ertesi gün; yine çaldý “beklediðim” telefonum yaþça-baþça benden çok küçüktü ama riayet ediyorum sesi hükümran, onun bu haline bayýlýyorum kendisinden beklenmeyen bir ýsrarla emrediliyorum
“olmaz”larýma aldýrýlmýyor, istediðim halde sözümü dinlemiyor caným aþýk olmak için yanýyor o deliriyor, suçlamaya baþlýyor
"sen sevmekten korkuyorsun" … "sen benden korkuyorsun" …. "mutluluktan kaçýyorsun" …olmadý baþka bir ataða geçiyor; mahzun "sen kendini ne sanýyorsun" .. .. "hayýr" dedim.. “beni yanlýþ anlýyorsun, öyle demek istemedim” bilmiyorsun "öyleyse neden sen de bir þeyler söylemiyorsun" .. .. "çevrendekiler" dedim.. .. "eþin" diye kekeledim … neden sonra "benimkiler haydi neyse de.. “diye kekeledim daha çok küçük evlatlarýn" ben onlara ne derim.. …
"onlarýn yüzüne nasýl bakarým… ya bir gün beni suçlarlarsa, ne yaparým ya bir gün piþman olursan.. hüzün dolarsan, yanarým sana nasýl kýyarým canýmm”
bu nasýl bir þey! ne güzeldi sevmek! sevdalýk sevmek, birine hayranlýk, birini düþünmek, aþýklýk benimki düpedüz budalalýk!