her fýrsatta yollandým Arzu Ablaya evdeki gibi sýký sýký kapatmak yerine bir düðme açtým ki, görünsün altýn "A" bir daha oynadým.. okþadým kolyemi, “sýcacýk” bir daha.. bir daha Mutlumun Afitap’ý olarak götürdüm dudaklarýma ve okþadý saçlarýmý Mutlu’mun elleri mutlu gülümsedi gözleri bu hasret ne güzel bir þey yaa sanki insan bu an için geliyor dünyaya gerisi hava civa bin razý geliyorum eza-cefaya bin þükür ediyorum mutluluða Mutluyu Yaratana rastlatana daktilo kursuna Arzu ablaya yoldaki çukura, askeri araca çukurda biriken suya yeþil elbisemi kirleten çamura .. seviyorum çok seviyorummm mutluyumm.. çok mutluyumm bideneeeemm Mutluluðuummm Mutluuummm Mutlucuðuuummm
**
seviyor olmak, dünyanýn en güzel nimeti “o olsa da, olmasa da” mý? evet.. keþke “gözü kara” olaydý, keþke sarýlsaydý. onun dokunduðu yerlerimde hâlâ sýcaklýðý sarýlsaydý, öpseydi, koklasaydý kim bilir neler olacaktý içim kýpýr kýpýr
yakalanmýþlýðýn þaþkýnlýðý düþlerimden duyduðum utanç hâlâ yanýnda hissettiðim Mutlu kolyeden suçluluðun eþlik ettiði telaþla aklýma bir þey gelmedi sahi en baþta uydurduðum yalan neydi ha.. “Arzu abla verdi” dedim yüzüm al al.. ne büyük bir þey keþfettimdi içime su serpildi
büyük bir mahcubiyet içinde Arzu abla hediye etti, hediye içimde zapt edilemez bir coþku içinde “-noluyoru böyle hergün arzu her gün arzu” farkýndaydý annem, bendeki deðiþikliðin masumiyetin, teslimiyetin, sevincin iyi de kim dese; ne diyecektim bilirim beni sever, sevinirdi sevdiðime, sevildiðime anneciðim.. sahi O’nun adý neydi.. evet mutlu! Mutluluk aþktan.. sevilmekten çok öte bir þeydi onu düþlemek, onun için için endiþelenmek sevmek çok güzeldi..
þimdiye dek tanýdýklarým aþk deðildi tercih edilen bir evlilikti belki ya da çaresizliðe razý gelmekti mutluluk nedir bilmiyorlardý aþký tanýmýyorlardý sevdiklerinin gözlerinin içine bakýyorlar en küçük bir yanlýþlýkta ya da yanlýþ anlamakla-anlaþýlmakla terk ediyorlar, bitiriyorlar bitiyorlardý hâlâ beraberler mi imrendiðimiz sevgililer mutlular mý evlenenler kollarý bileziklerle dolu gelinler aslýnda sanýldýðý kadar mutlu deðiller acýlarýný etraflarýna yansýtmak istemiyorlar düzelir umuduyla ha bire doðuruyorlar anamýn hiç bileziði olmadý mesela altý kardeþ büyüdük bir odada
dedi ki; “-geçimsiz birinin yataðýna yatsan, esvabýný, eþyasýný kullansan, gaderin onunkine benzermiþ o onmadýysa, gülmediyse seninki de onmaz, kaderin gülmez gederimiþ günahý obalý deyennerin boynuna emme; bilmeseler demezler de(ðil) mi baþý bozulan birini saðdýç etmezler neye?”
“-sen! sen ol; yanýnda dur emme dediklerini dutma eyi biri olsa kendi baþýný yakmazdý gýçýnýn üsdünde oturudu bak o çocukcaz, anasý var bobasý var emme yetim.. ben öyle çocuklarýn yanýnda se(ve)mezdim sizi gücüne geder zavallýnýn”
“aþk olsun anne” dedim “Murat’ýn ne eksiði var, el-bebek gül bebek, Fatma Teyze de bir dediðini iki etmez” “-get bi de o’ða sor bakalým siz birbirinizinen itiþip kakýþýrkana böyüdünüz o çocuk masum masum bakar yazýk oynaycak, gýsgancak depiþecek biri yok” “ben varým” deyip koþtum bir bahane ile “ben varým” gidip avkalayacak, cýnnatacaktým dünyada tek sahip olduðum þey.. aþkým caným.. Mutluluðum Mutlum..
Sosyal Medyada Paylaşın:
İbrahim Çelikli. Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.