YALNIZLIĞIN ŞARKISI
tüm çocuklara...
kimse için deðil, hep sen geleceksin diye yaptým bunlarý
bütün gün uyudum, unutmak için her þeyi.
sonra kalktým, bir þeyler yedim, içtim
güneþ tüm kýzýllýðýyla göz kýrpýyordu yalnýzlýðýma
masama geçtim ve þarkým oradaydý…
ne yaptým biliyor musun?
ki, ben nerede bir çocuk görsem bunu yaparým
önce sen gelirsin aklýma, yanýmda olsan da böyledir bu;
sonra bütün çocuklar...
öðrenirsin ilerde sen de bunu; ama þimdi deðil!
tuttum, sen diye bir çocuðu sevdim
aldým onu içime soktum, unuttum seni o an
unutmalýydým belki de;
hiç unutmamamýn gücüne sarýlarak!
herkesin yeri ayrýdýr dedim
sevmek herkes için ayný ama
bazý durumlarda ayrýdýr dedim
söz konusu sevmekti ve sevince tüm çocuklar aynýydý!
unutma diyor ve yineliyordu þair:
*"insan nasýl direnir baþka"
kimseye borçlu deðildim
ne unutmak için, ne de kendimi anlatmak için;
ve bu bana yetiyordu.
kim neyi neden unutturabilirdi ki bana?
hep hatýrladým ve hiç unutmadým...
ve ben onlarýn gidiþini izlerken yorgun gözlerle
bir kuþ kanat çýrparak havalanýyordu penceremde;
rüzgârlara kapýlýp gidiyordu düþlerim
zaman bir mutsuzluðun izlerini savuruyordu uzaklara...
evimdeydim, küçük bir odanýn içinde;
ben vardým, suretim vardý, bir de yalnýzlýðým...
-yalnýzlýk ne mi?
insanýn kendisinden baþka ne olabilir ki yalnýzlýk!
el ele vermiþ gülerek yürüyorlardý -çocuk ve adam-
bir elinden babasý tutmuþ, diðer elinden umutlar;
bilmediði bir dünyada, bilmediði bir gökyüzünün altýnda
herkesin her dilden anlayacaðý gibi içten;
iþte buradayým ve ben de varým diyen evrensel bir sesle söylenerek...
ellerinde pankartlarýyla meydanlarý hýnçla hýnç dolduran iþçilerin
kalabalýðýný görüyordum onda!
gittikçe kayboluyor ve küçülüyordu gölgeleri uzaklýðýn içinde...
sonra seni düþünüyordum benim güzel babam;
gelincikler gibi yüreðimi saran gülüþlerini!
burada diyordum kendimi kandýrarak
burada o ve bu þarkýnýn içinde!
þimdi bir yerlerden çýkýp gelecek, kendi türküsünü söyleyerek...
hiç bitmeyen bir þarký gibi, gelip geçiyorlardý sanki hala buradan;
gözlerime bir yaðmur birikintisi býrakýyordu ayrýlýklar...
ve ben sokaðýn akýp giden sesine aldýrýþ etmeden
sana sarýlýyordum hep yeniden...
iyiydim iyi olmasýna ama iyi olmak bir þey deðildi
ve hiçbir iþe de yaramýyordu.
akþam oluyordu sonra; sonra elbette gece!
ve böylece bir þarký daha kendiliðinden bitiyordu...
Nisan 2017
*Turgut Uyar (alýntýlarla)
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.