Kadim bir durgunluðu sessizce karþýlayan
Vakt-i merhun ikindi ben yorgun gün acele
Hazan bahçelerinin tutup nabzýný sayan
Yýllarýn telaþýyla ömür kapýlmýþ yele
Bakýþýn membasýna yerleþen asil gölge
Nazarý kadar derin sahne çöl veya zülâl
Ruhumun sýðýnaðý gönlümdeki yörünge
Süzülür yol üzeri hislerim kadar doðal
Ben ki; dünya üstünde cahil gezen sersefil
Desem, kendi kendime ’olduðun kadar varsýn
Sen kendi himmetinde büyüyemeyen gafil
Emeklediðin yerde icabetin kadarsýn’
Dört mevsim yedi iklim gönül asi, aheste
Hakikat; gökkuþaðý göðsümü daraltýyor
Sadaðýmda efkârým dilimde mahur beste
Güneþe sýrtý veren kalp lütufla atýyor
Müptela bir yaþamýn özlemi damla damla
Her geceden þafaða yýldýz düþer þulesiz
Melal denizlerinde halsiz savrulan kumla
Çekilirim bir göle... Hayat geçmez çilesiz
Þakaðýmda aðrýlar beden gençlikten yoksun
Ýçte demlenen bir ah, dilde asýlý eyvah
Güvercin ürkekliði ziyadesiyle yoðun
Yürek nelere vakýf bundan ötesi salah.
Nezahat YILDIZ KAYA