Topkapý Surlarýnda; Fetih tapusudur, Ulu batlý Hasan’ýn diktiði Sancak. Yer, gök Gelmiþ, geçmiþ. Ellerinden Bir þeyler gelmiyor. Selam dururlar Ancak.
Sarayburnu’nda; Fi tarihli bir Efsaneyi anlatýr, Boðaz’ýn serin sularý. Haliç’in giriþine çekilen zincir, Ayasofya’nýn iflasý. Ne kadar yýkansa Kurumaz, Bizans’ýn Kirli çamaþýrlarý.
Sonuna kadar Aç kapýlarýný Topkapý Sarayý; Yavuz Sultan Selim, Mýsýr Zaferi’nden dönüyor. Boþuna mý dövünüyor Mehter Marþlarý. Küf kokan galerilerinde Tarihin ak-pak yüzleri Derin uykularýnda uyuyor.
Çocuksu heveslerimizle Ciðerlerimize dolsun, O eþsiz vapur dumanlarý. Sirkeci-Eminönü’nde, Damak tadý yenilen Ekmek arasý balýk. Soðan kokan ellerimiz. Ya seyyar satýcý sesleri; O sýrlara Bir daha mazhar olamadýk.
Karaköy’deki kalabalýk; Köprünün altý da Üstü de bir. Yabancýlaþtýrdýn bizleri. At arabalarý kovan Metro Tramvayý; Kimler dinliyor, Bu keþmekeþ senfonisini. Sosyete züppeliði ile, Yukarýdan seyre bakýyor Galata Kulesi.
Dolmabahçe Stadý’na, Küçüðüm diye alýnmadýðým gündü. Metin Oktay’ýn aðlarý delen golü; Dillerden düþmedi bir türlü. Dokunmayýn, ne olur Çocukluðumdur; Popomda donum Türlü heveslerle, Dolmabahçe Tahta Ýskelesi’nden Denize girmekte… (20 Kasým 2010 -8.þiir kitabýmdan)
Sosyal Medyada Paylaşın:
Dursun TOMBUL Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.