siyah kırıntı...
,
,
,
geldi buldu
susmadý acýlarý konuþtu
baktý ve durdu
sessizce elini kalpbime vurdu
kosar adým gülerek gitti
uzak bir andý sadece
yüzüme iki kesik býraktý
altý üstü birdi
kara toprak gökyüzü misali
acýmadan eritti nefreti
kendini buldu öyle derine saklandý
yýkýlmýþ bir sehir duvarý gibi
üzerimde bir yazýsý bilirdi
dipsizdi ve kuskusuz ölü anýlar sokaðýnda
bir ismin en kuytu yalnýzlýðýnda
bir ciþmin en idrak kýrýntý köþe yamaclarýnda
kimsesizliðin en büyük renkgi ,etek cicekliði
saclarýnýn en kumral bakýsý mafedilmis lerik sýzýsý
öyle vurdu acýtdý sustu
ve tüm kelimleri icinde öldü
siyahdý kýrmýzý seven gözlerinde
ruhunun en anlamsýz deri yangýnýnda
beyazdý nemli ölü topraðýnda
cicekdi ekilen kuru balkon gölgesinde
mabetti görülmemis ekort güzelliðinde
bir cið tanesi kadar kalpbi
akan yaðmur gibi berrak sisli
kýrýntý köse gibi aldatýcý
kýrýk siseler gibi renk renk
pusluydu devrilmis aðac rýhtýmý gibi
sesler üst üste resimler yýrtýlan rüzgar esliðinde
geldi,,
gördü ,,
ve gitti,,
,
,
,
neden ,,,
,ben seni hiç sevmedim ,
,birden geldin yalnýzdým
,ve yaralý ,sonra sende kaldým
,yarým bir bakýs bir yýrtýk göz
,bir acý kapladý ,ayrýldým kendimden
,hala ölemedim senden...
,
,
,
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.