İSTANBUL GİBİ...
Eklem yerlerinde acýlar büyüyor
Yolda kalmýþ cümlelerin,
Yoldan çýkmýþ cürümlerin de faturasýna nail iken
Adsýz ve sýzýlý feryatlarýnda
Yolu kesiþen kadýnlarýn:
Bir ýrmakta aklanmak istenen günahlarýn küpeþtesinde
Doðurgan martýlarýn kulak çýnlatan çýðlýklarý.
Ýstanbul sabahlarýnda tenha kalabalýðý
Yorgun ruhumun,
Yolda kalmýþým iþte:
Bir yakadan diðerine geçemediðim:
Ýstanbul gibi sevdalý,
Melankolik koylarýn gölgesinde meþk eylediðim.
Kara cahilleri yine cehaletin pençesinde;
Kara lekelerin çivit rengi masumiyeti ýrgalayan yalnýzlýðý:
Bir imzada ömür boyu sürecek aþkýn da izleðinde
Yine ölümün çatallý sesi,
Nifak sokan aþka o eda
Yine seyrelmiþ düþlerin
Gýyabýnda bir reçete iþte
Tahliye edilmiþ masumiyetin ömürlük mücadelesi:
Hadi söyle þimdi:
Kim suçlu kim haklý?
Döngüde rehavet aslýna ihanet bildiðim
Bir yorgunluk yine seyyahlarýn mertebesine
Ermeyi dilediðim o kanýksanasý yürek sesi:
Ýç güveysinden hallice, demelere inat:
Ýdare ederim þükür demelerin de vebali,
Az sonra kopacak fýrtýnada saklýyým iþin aslý:
Ha þimdi ha yarýn, demelere ihanet benimkisi
Biraz da metazori
Yengide ve yargýda;
Sonu gelmek bilmeyen o imkânsýz aþklar peronunda
Bir de… demeye ne hacet?
Olmayacak duaya âmin mademki aþkýn raconu:
Ben senin yerine de severim,
Altý üstü bir yürek,
Saðdýcý olsa da hüzün.
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.