SİHİRLİ MEKTUPLAR ADLI ŞİİR KİTABINDAN ŞİİRLER
Ahmet Ayaz
SİHİRLİ MEKTUPLAR ADLI ŞİİR KİTABINDAN ŞİİRLER
DESTAN
Azmim þaha kalkýp haykýran bir at.
Yýldýrým’ýn hýzý ile koþuyor.
Milletim gülecek bitecek feryat,
Adaletin ruhu ile yaþýyor.
…
Bütün Avrupa’da ayak izlerim,
Atým kiþnemekte eþinip durur.
Yavaþ yavaþ erimekte buzlarým,
Aklým ihaneti gözünden vurur.
…
Üstüme çöktüyse bir kara bulut,
Çakan þimþeklerle kaldýracaðým.
Gördüðün hayali rüyayý unut,
Seni hedefinde yýldýracaðým.
…
Tarihe baksana kaç oldu yaþým?
Dünyada adalet benimle baþlar.
Her zaman, her yerde dik durur baþým,
Bizde zulme karþý eðilmez baþlar.
…
Hainler, zýndýklar dinleyin beni,
Bizimdir oturup yattýðýn yurtlar.
Doðduðuna piþman ederler seni,
Bardak taþýp haykýrýrsa bozkurtlar.
…
Ayaz’ým ben Oðuzlardan biriyim,
Karanlýða yýldýz olur akarým.
Karlý daðda yiðitlerin piriyim,
Cehaleti ateþ olur yakarým.
Ahmet AYAZ
YAZDIÐIM ÞÝÝR
Genç kýzlara çeyiz yazdýðým þiir,
Mýsralarým bir balaban doðurur.
Yiðitler baðrýnda beslenir bir bir,
Muhabbeti yüreðinde yoðurur.
Köroðlu Bolu’nun Daðýnda yaþar,
Yunus’umun sesi dünyaya taþar.
Mevlana gönülden gönüle koþar,
Asýrlardýr Allah diye baðýrýr.
Bir tarafým yangýn bir tarafým kar,
Ýçimdeki ateþ Dünyayý yakar.
Ayaz’a yýllardýr seslenen O Yar,
Kainatý cennetine çaðýrýr
Ahmet AYAZ
ÖMRÜMÜ BOÞA GEÇÝRDÝM
Ömrümü boþa geçirdim,
Þu yalancý Dünyada.
…
Ne bir dayý oldum,
Ne de bir dayým oldu.
…
Bütün iþlerim kayým oldu,
Dertten cefadan yana.
Ahmet AYAZ
BEN TÜRKÝYE
Ben bir Türkiye;
Sofram,
Halil Ýbrahim Sofrasý;
Bütün nimetler boldur.
Güçlü isen testini,
Doldurabildiðin kadar doldur.
Zayýflar sona kalýr,
Kimsesizler dona kalýr;
Buz denizinin dibinde.
Ahmet AYAZ
DEMOKRASÝ BU MU?
Eylemleri eðlence edip,
Demokrasi deyip dururlar.
Ve kudururlar demokrasi diye.
Soruyorum “Nedir demokrasi”?
Yollara barikat kurduktan sonra;
Esnafýn camlarýný, çerçevesine kýrýp,
Dövmeye kalkmak mý?
Belediye otobüslerini hurdaya çevirip,
Kýrýp yakmak mý?
Okul çocuklarýný polisin üzerine gönderip,
Öküzün trene baktýðý gibi bakmak mý?
Demokrasi bu ise;
Yerin dibine batsýn, çýkmasýn bir daha sesi.
Ýstemiyoruz böyle demokrasi.
Ahmet AYAZ
KUÞLARIN SESÝNDE
Azrail tepemde durup,
Ölüm kapýmý çalarken,
Kýrýldý elimdeki testi.
Gök gürledi,
Rüzgar esti,
Dolu vurdu gençliðimi.
Bilemezsiniz.
Ömrüm bitti,
Köpüren denizin dalgalarýnda.
Ve bütün hatýralarým,
Sele gitti.
Ama,
Bir gül yapraðýnda gizli,
Kuþlarýn sesinde saklý sevdam.
Bitmedi.
Ahmet AYAZ
TAÞLAMALARIM
Hakk’ýn yolundayým, Hakk’ý anarým;
Besmeleyle iþe baþlamalarým.
Rehberim bülbüldür güle konarým,
Namerde mavzerdir taþlamalarým.
Ahmet AYAZ
GARÝBÝM
Garibim,
Bütün ömrünü sazla geçirdi de,
Saz çalamadý.
Týpký benim,
Þiir yazýp da, þair olamadýðým gibi.
Ahmet AYAZ
CUMHURÝYET ÇOCUÐU
O bir,
Cumhuriyet çocuðuydu;
Gazi Mustafa kemal Kýlýç,
Unutulur mu hiç,
Böyle bir can, böyle dost.
Bir fakir görse,
Suratý deðiþir, içi rahat etmezdi.
Ben, anamýn
Arap olduðunu söylerdim de,
Kendisi Kürtçe bildiði halde,
Ben Kürt’üm demezdi.
Ve Kürtçülük etmezdi.
Ben cumhuriyet çocuðuyum;
Türkiye Cumhuriyeti,
“Bir bütündür” Bölünmez derdi.
Tartýya vursam,
Aðýrlýðýnca altýn ederdi.
Ahmet AYAZ
SEVDAM
Türkülerde,
Türk’ü çaðýrýr sevdam.
Ýhanetin demir halkalarýnda
Sevgi sözcükleri üretir.
Sevgilinin,
Saçlarýna hediye;
Ve, ipek giysilerine nakýþ diye.
Sözlerim bir çakýr dikeni deðil,
Sevgilinin yüreðine saplanan.
Aþkýn;
Alevlenen közündeki,
Ateþleri söndüren;
Hürriyet sevdalýsý bir kalbim var.
Çabalarým, sevgiye siper
Ve tunçtan duvar.
Korkunun karanlýðýnda,
Zulmün saldýrýsýna karþý;
Þahlanan bir deli taydýr,
Sevdam.
Sevdam ki;
Türkülerde,Türk’ü çaðýrýr.
Ahmet AAYAZ
KUÞ CIVILTILARI
Güneþe günaydýn derken;
Kapým,
Kuþ cývýltýlarý ile açýlýr;
Mutlu sabahlarýma.
Evimin eþiðinden,
Kuþlarýn seyrine dalýyorum.
Ve ilham alýyorum;
Kumrularýn sesinden.
Ne olur?
Çocuklar sünger sýkýp, vurmasýn.
Avcýlar, tuzak kurmasýn;
Kuþlara.
Ahmet AYAZ
EYLÜLDE GÜZ GÜLLERÝ AÇTI
(1)
Yýl 1980 Eylülün On iki si.
…
Kan gölüne çevrilmiþ bir ülkede,
Bir can pazarýndaki canlar;
Bir kurþuna kurban giderken,
Hýzýr gibi yetiþti Kenan Evren.
…
Eylülde güz gülleri açtý,
Ufukta güneþ batarken.
Ve satýlmýþ yerli düþmanlar,
Kalleþçe pusuda yatarken;
Güz gülleri açtý.
…
Yýl 1975
Terör azýyor
Ve bütün gazeteler yazýyordu
Günde 8-10 kiþinin öldüðünü
…
Yetkililer domuz gibi bakarken
Ve bütün siyasiler kulak týkarken
Kurþuna kurban gidiyordu,
Suçsuz, günahsýz insanlar.
…
Kör olma da, tarihe bir bak;
Niçin öldürüldü Bercis Seden,
Niçin öldürüldü Gün Sazak.
Ve daha niceleri.
…
Hani nerede Mehmet Çapar,
Nerede Mehmet Ali Çelik?
Diyeceðim çok,
Anlayan olursa eðer.
…
Eðer bir araya toplansa,
Sel olur akardý dökülen kanlar.
(2)
Mehmet Demirel Babacanoðlu yazmýþ.
650.000 kiþi gözaltýna alýnýp,
48 kiþinin asýldýðýný,
Ve suçlularýn yurt dýþýna kaçtýðýný.
…
Yazmamýþ bunlarýn niçin kaçtýklarýný.
Baþýmýza ne belalar açtýklarýný.
Ve her gün ölüm korkusu saçtýklarýný,
Yazmamýþ.
…
Söylemem gerekir,
Eylülde güz güllerinin açtýðýný,
Ve hürriyetin eylülde ýþýk saçtýðýný.
…
Düþman yoktu;
Düþman çoktu karanlýk sokaklarda.
…
Kimin düþmaný kimdi bilinmez
Yollarda yürünmez
Bir kan gölü idi Anadolu.
…
Yazsam,
Sayfalara sýðmazdý öldürülenlerin ismi.
…
Aðlayan analar,
Yavuklusuna hasret kalan genç kýzlar,
Caddelerde vurulup öldürülen devlet adamlarý;
…
Eylülde bir güneþ doðdu.
Ve Eylülde güz çiçekleri açtý renk renk.
…
Can pazarýnda canlar,
Bir kurþuna kurban giderken;
Hýzýr gibi yetiþti Kenan Evren Paþa,
Eylülde güz çiçekleri açtý, özgürce.
Ahmet AYAZ
YAKACIKTA BAHAR
Bu sene de ilk baharýn martýnda,
Salkým söðüt kucak açtý sen yoksun.
Yakacýkta Kesmeliðin Sýrtýnda,
Gelincikler çiçek açtý sen yoksun.
…
Kara Arýk Sacýr ile yarýþtý,
Topal Tazý tavuklarla barýþtý.
Mor çiçekler birbirine karýþtý,
Sarý güller neþe saçtý sen yoksun.
…
Bin bir anýlarýn saklý özümde,
Bütün çiðler piþer oldu közümde.
Ýnanýn ki abartý yok sözümde,
Bakýþlarýn kefen biçti sen yoksun.
…
Ayaz’ým ben söyleyemem ismini,
Hayalimde cama koydum resmini.
Sele verdim, alýp gitti testini;
Umutlarým göðe uçtu sen yoksun.
Ahmet AYAZ
TAHLÝL
Bir deli rüzgara kapýldý bahtým,
Bütün hayatýmý yorgun yaþadým.
Bir gecelik oldu bir altýn tahtým,
Kahpe Felek ile dargýn yaþadým.
…
Sevdim ama güzellerin merdini,
Nere Gitti? Bulamadým yurdunu.
Sýrtýma bir þelek olan derdini,
Yýkýlýp kalkarak her gün yaþadým.
Ahmet AYAZ
SÝHÝRLÝ MEKTUP
Kendisini usta sanan çýraklar,
Þiirlerin anasýný belledi.
Benim gibi ustalýktan ýraklar,
Þiirlerin anasýný belledi.
…
Ýltifata kucak açýp duranlar,
Türk Diline tuzak cümle kuranlar.
Kafiyeyi mavzer ile vuranlar,
Þiirlerin anasýný belledi.
Manzumeyi bilmez, görmemiþ nesir,
Toplasan çýkarsan sonucu kesir.
“Ustasýn” sözüne olunca esir,
Þiirlerin anasýný belledi.
...
Hele bir de övünmeler yalanlar,
Asaleti götürüyor talanlar.
Utanmadan uyaklarý çalanlar,
Þiirlerin anasýný belledi
…
Dert görmemiþ elma gibi yanaklar,
Gül açmayan bahçelerde konaklar.
Eli kalem tutan bazý bunaklar,
Þiirlerin anasýný belledi.
…
“Kalemin susmasýn ustam çok yaþa”,
Deyip de cahile olmayýn maþa.
Kendini sanýnca bu iþte paþa,
Þiirlerin anasýný belledi.
…
Ayaz’ým ben, ben ustayým diyenler,
Göz önünde duvarlara siyenler.
Kurallarý kemirerek yiyenler.
Þiirlerin anasýný belledi.
Ahmet AYAZ
SELVÝ SULTAN (ECEME)
…
Bilemedim deli gönül nerdedir?
Gül kokusu selam verir Ece’me.
Dolunaylar pencereme perdedir,
Nar tanesi saçýlýyor geceme.
…
Karanfiller saklanýyor görünce,
Sarý güller utancýndan sarardý.
Bütün güzellikler yerli yerince,
Mor menekþe sevdalanýp morardý.
…
Mutlu günüm O’nun ile baþladý,
Gelincikler gece rengini çalmýþ.
Ruhu ta Mekkede þeytan taþladý,
Gamzesi çiçekten yapýlan balmýþ.
…
Ne söylesem ne anlatsam yeridir,
Gece çiçekleri kokar saçýnda.
Sanki zemzem suyu içmiþ peridir.
Bir gün beni götürecek göçün
Ahmet AYAZ
Ýhanet, iftira etme âlime;
Edepsizlik þöhret deðil zalime.
PAPAZKARAM
Papazkaram;
Tatlý belam, þarabým benim.
…
Yorganým yataðýmsýn.
…
Sýrtýmdaki gömleðim,
Oturduðum postumsun;
Ve elli yýllýk dostumsun.
…
Ama,
Zeliþ’in Fatmasý da, elli yýllýk dostum.
Sen olmasan,bilemezdim;
Akarak Alleben Deresine dolduðunu,
Ve keneften farksýz olduðunu.
…
Bilemezdim bana,
Kirlenmiþ camlardan baktýðýný.
Bilemezdim,
Çürümüþ soðanlar gibi koktuðunu.
…
Vay benim, papazkaram.
Þarabým benim;
Tatlý belam, kadaný alam.
Emi.
Ahmet AYAZ
HUYU BATSIN
Huyu batsýn bir dost görse yücede,
Bir bakarsýn bir yerleri gidiþir.
Kýskançlýktan uyku tutmaz gecede,
Sabahadek kalemiyle didiþir.
Ahmet AYAZ
EDEPSÝZ
Ýþte þimdi geldi sözün zamaný,
El-âlemi aptal sanýr edepsiz.
Kendisi yer arpa ile samaný,
El-âlemi aptal sanýr edepsiz.
…
Mecliste edepten sohbeti açar,
Yediði yemeði aðzýndan sýçar.
Bir benzeri yoktur havada uçar,
El-âlemi aptal sanýr edepsiz.
…
Karga gibi kavaklarda öterken,
Yorulmuþ bir merkep gibi yatarken.
Avrat hamamýnda nöbet tutarken,
El-âlemi aptal sanýr edepsiz.
…
Alýr satar bir gün olsun kâr etmez,
Ne söylesen kafasýna yer etmez.
Yaptýklarý ayýplardan ar etmez.
El-âlemi aptal sanýr edepsiz.
…
Ayaz’ým ben sözün, iyidir azý;
Ýnsanlar beþerdir, þaþarým bazý.
Tanýmaz önünde ördeði, kazý;
El-âlemi aptal sanýr edepsiz.
Ahmet AYAZ
BÝR DERBEDERE
Bütün çabalarý üne kavuþmak,
Saða sola saldýrýyor derbeder.
Karýnca misali daðlarý aþmak,
Utanmayý kaldýrýyor derbeder.
…
Sanýyor ki edepsizlik ün olur,
Ötüp durmalarý mutlu gün olur.
Düþünmüyor geçen günler dün olur,
El-alemi güldürüyor derbeder.
…
Edep sofrasýnda bilmez kelime,
Seyretmeye köçek gerek aleme.
Demesem de dolanýyor dilime,
Ýnsanlýðý öldürüyor derbeder.
…
Ayaz’ým ben iþte budur halimiz,
Duysun hep nebiler, duysun velimiz.
Ne diyeyim, bu da bizim delimiz;
Keneflerden dolduruyor derbeder.
Ahmet AYAZ
DENGESÝZ
Doðrusu mu? Hiç bir yerde sevilmez.;
Çýban gibi batar durur dengesiz
Yaþlanmýþ iyiyi, kötüyü bilmez,
Övünerek atar durur dengesiz
…
Boþuna yaþamýþ, hiç bir þey bilmez;
Hayýrlý bir iþi eline almaz.
Gayri kýskançlýktan hiç yüzü gülmez,
Gece gündüz yatar durur dengesiz
…
Susuz bir dereye atmýþlar O’nu,
Gizli gizli topa tutmuþlar O’nu.
Bir geçmez akçaya satmýþlar O’nu,
Hakikati yutar durur dengesiz
…
En kötü gününde baðrýma bastým,
Þýmarýk haliyle ben O’na küstüm.
Bakma atýþmama yine de dostum;
Desem bile satar durur dengesiz.
Ahmet AYAZ
KERETA
Edepten söz eder edebi bilmez,
Þair sanýp piyasaya sürdüðüm.
Saða sola çatar sebebi bilmez,
Ýnsanlar içinde insan gördüðüm.
Ýl il sürgün gezdiðinden söz eder,
Müdür mavin ezdiðinden söz eder.
Bazen candan bezdiðinden söz eder,
Sýrlarýna yeni yeni erdiðim.
Kýskançlýkla yoðrulmuþtur mayasý,
Hile ile iþlenmiþtir oyasý.
Ýçki kokar sýrtýndaki sayasý,
Yalýnýzken hatýrýný sorduðum.
Kaleminde kavga küfür kol gezer,
Fýrtýnada atlamaya sel gezer.
Edep bilmez yükseliþte el gezer,
Yardým edip ellerimi verdiðim.
Akýl ermez ilmi ile fendine,
Kirli suyu dolduruyor bendine.
Cemal Safi olur kendi kendine,
Gazel olmuþ yaprak gibi derdiðim.
Acý hatýrasý çýkmaz serimden,
Utanýrým anlatmaya derinden.
Çok darbeler aldý bin bir yerinden,
Yaralýyken yarasýný sardýðým.
Ayaz’ým bu sözüm nasihat beye,
Bu dünyada akýl baþa sermaye.
Yüz koymadý bir tek selam vermeye,
Hatýramda defterini dürdüðüm.
Ahmet AYAZ
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.