MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

GAZİANTEP ÜZERİNE YAZILMIŞ DESTANLAR
Ahmet Ayaz

GAZİANTEP ÜZERİNE YAZILMIŞ DESTANLAR


GAZÝANTEP ÜZERÝNE YAZILMIÞ DESTANLAR

DERLEYEN. AHMET AYAZ



GAZÝANTEP DESTANI

Kara imiþ þu Antebin yazýsý,
Meleþiyor koyun ile kuzusu.
Her köþe baþýnda yiðit ölüsü,
Haný benim mor sümbüllü baðlarým,
Antep diye hazýn hazin aðlarým.

Kavaklýðýn þirazesi bozuldu,
Humanýza kara yazý yazýldý.
Camilere þehit kabri kazýldý,
Haný benim mor sümbüllü baðlarým,
Antep diye hazýn hazin aðlarým.

Maðaralardan gelir hep aðýt sesi,
Telaþa düþürdü, Fransýz nasý.
Koç yiðit yitirmiþ aðlar babasý,
Haný benim mor sümbüllü baðlarým,
Antep diye hazýn hazin aðlarým.

Fransýzlar dört tarafý tuttular,
On beþ buçukluyu þehre attýlar.
Çok evleri birbirine kattýlar,
Haný benim mor sümbüllü baðlarým,
Antep diye hazýn hazin aðlarým.

Askerler hep mahserede kaldýlar,
Fýstýklarý çýtýr çýtýr kýrdýlar.
Bir hücumda üç yüz þehit verdiler,
Haný benim mor sümbüllü baðlarým,
Antep diye hazýn hazin aðlarým.

Fransýzlar dört taraftan yürüdü,
Yað kalmadý yüreðimde eridi.
Çok yiðitler siperlerde çürüdü,
Haný benim mor sümbüllü baðlarým,
Antep diye hazýn hazin aðlarým.

Aðlaþýr analar sýzlaþýr bacý,
Yürekten çýkar mý, böyle bir acý.
Cümle Müslümanlar size duacý,
Haný benim mor sümbüllü baðlarým,
Antep diye hazýn hazin aðlarým.

Doðrusu Antebe çok yazýk oldu,
Aðlamaktan gözüm kan ile doldu.
Gül gibi gelinler sarardý soldu,
Haný benim mor sümbüllü baðlarým,
Antep diye hazýn hazin aðlarým.

Antebin etrafý dumanlý daðlar,
Doktorlar toplanmýþ yaramý baðlar.
Anneler ah çekip, bacýlar aðlar,
Haný benim mor sümbüllü baðlarým,
Antep diye hazýn hazin aðlarým.

Bir mezara dört þehidi koydular,
Mecruhlar hep hastaneye doldular.
Çok kimseler onu da güç buldular,
Haný benim mor sümbüllü baðlarým,
Antep diye hazýn hazin aðlarým.

Minareden ezan sesi gelmiyor,
Nolup nolmadýðýn kimse bilmiyor.
Gelinler, kýzlarýn yüzü gülmüyor,
Haný benim mor sümbüllü baðlarým,
Antep diye hazýn hazin aðlarým.

Þerif DAÝ (Deli Þerif)



ÞEHÝT KAMÝL’E

Annesinin elinden tutarak yürüyordu,
Düþman askerlerini gezerek görüyordu.

Diyordu anacýðým evimize varalým,
Diz çöküp aðlayarak Allah’a yalvarayým.

Duamýzý duyarak yüzümüzü güldürsün,
Kahretsin zalimleri, düþmanlarý öldürsün.

Güzel vatanýmýzý yeniden bize versin,
Mehmetçiðin süngüsü onlarý yere sersin.

Sözünü bitirmeden bir devriye görüldü,
Yabancý erkek için kadýn biraz büründü.

Dedi, Kamil evladým biraz yaklaþ yanýma,
Adamýn bakýþlarý dokunuyor kanýma.

Artýk hiç vakit yoktu, birazcýk durmak için,
Kýsa yol bulmalýydý evine varmak için.

Hey hat ki, birdenbire bir süngü parlamýþtý,
O köpek soylu düþman, kadýna hýrlamýþtý.

Her halinden belliydi, yüzünü aç diyordu,
Vahþi bir ihtirasla, sevinip gülüyordu.

Küçük Kâmil aðlayýp bir ah etti derinden,
Bir taþ kucaklayarak, fýrlatmýþtý yerinden.

O küçük pençesiyle yerden aldýðý taþý,
Bu namus hýrsýzýnýn kýrýlsýn diye baþý.

Bütün iman gücüyle ileriye atmýþtý,
Fakat düþman süngüsü sað yanýna batmýþtý.

Kanlarý fýþkýrarak düþtü, upuzun yere,
Anasýnýn feryadýndan dile geldi, dað dere.

Ýþte o gün Antebin ayraný kabarmýþtý,
Ve cefa çemberini, kanýyla koparmýþtý.

Bu millet asýrlardýr namusunu koruyor,
Tarihten daha eski, ve daha dik duruyor.

Ahmet Ýhsan GENÇ






DEDEMÝN ANISINA
...
Yýl l9l8
Oðuzeli Büyük Kýzýlhisardý.
Düþman baþ kaldýrmýþ,
Ölmek var, öldürmek vardý.
Ýnsanlarýmýza Antep dardý.
...
Ülke kuþatýlmýþ,
Kýyametler kopuyor.
Yaþamak çekilmez bir dert.
Dedem Çarko Ahmet,
Arkasýna bakmadan,
Savaþa yürümüþ.
Namus uðruna,
Ve yönü kýbleye,
Yemende þehit düþmüþ.
...
Elinde tüfek,
Baþ ucunda Keklikçi Ayvaz.
Adý adsýz þehitlere karýþmýþ.
Ölümden arta kalan,
Ýsmail Düver’in babasý,
Ýsmail Düver Dede,
Böyle anlatýrdý.
...
Ne adý var, ne resmi.
Týnazderede bir tepe,
Çarko’nun Tepesi diye,
Söylene durur.
Dedemin anýsýna..
...
Ahmet AYAZ









KARAYILAN TÜRKÜSÜ

Karayýlan der ki harbe oturak,
Kilis yollarýndan kelle getirek,
Fýransýz adýný bütün batýrak,
Vurun Antepli’ler namus günüdür!!!
Vurun çetelerim namus günüdür!!!
...
Atýna binmiþ de elinde dizgin,
Girdiði cephede hiç olmaz bozgun,
Çeteler içinde Yýlaným azgýn,
Vurun Antepliler namus günüdür!!!
Vurun çetelerim namus günüdür!!!
...
Sürerim sürerim, gitmez Kadana,
Fransýz kurþunu deðmez adama.
Kara haber verin garip anama...
Vurun Antepli’ler namus günüdür!!!
Vurun çetelerim namus günüdür!!!
...
Kýlýç Ali der ki, gelsin göreyim.
Bu yiðit nasýlmýþ, ben de bileyim.
Üç kýzým vardýr, birini vereyim...
Vurun Antepli’ler namus günüdür!!!
Vurun çetelerim namus günüdür!!!
...
Anama söyleyin, damda yatmasýn.
Çuha Þalvarýma Uðçur dakmasýn,
Oðlum gelir diye yola bakmasýn;
Vurun Antepli’ler namus günüdür!!!
Vurun çetelerim namus günüdür!!!
...
Mulla’nýn Ðurcunda bir top alaca,
Getirdiler Cami’ye kanlý Salaca.
Kimim kimsem yok ki, salam ilaca
Vurun Antepli’ler namus günüdür!!!
Vurun çetelerim namus günüdür!!!
...
Karayýlan oturmuþ yazý yazýyor,
Kara Sýlo Çeteleri diziyor.
Haveydili Kolordular bozuyor.
Vurun Antepli’ler namus günüdür!!!
Vurun çetelerim namus günüdür!!!
...
Derleyen: Mehmet Demir ATMALI





—ÞAHÝNBEY TÜRKÜSÜ



Antep’in Harbine on bir ay oldu.
Kurudu kanýmýz, benizler soldu.
Analar, Bacýlar saçýný yoldu…
Uyan Þahin uyan, gör neler oldu.
Sevgili Antebe Frans...ýz doldu.
...
Þahin’i sorarsan, otuz yaþýnda.
Süngüyle vuruldu, Köprübaþýnda,
Çeteler oturmuþ, aðlar baþýnda…
Uyan Þahin uyan, gör neler oldu.
Sevgili Antebe Fransýz doldu.
...
Uyan Þahin uyan, uyanmaz mýsýn?
Diz çöküp düþmana dayanmaz mýsýn?
Al kýzýl kanlara boyanmaz mýsýn?
Uyan Þahin uyan, gör neler oldu?
Sevgili Antebe Fransýz doldu…
...
Þahinbey vuruldu, yollar açýldý.
Antebin üstüne matem saçýldý.
Birçok Minareler topla biçildi.
Uyan Þahin uyan, gör neler oldu?
Sevgili Antebe Fransýz doldu…
...
Kimi yaralanmýþ, kanlar saçýyor.
Kimi süngülere baðrýn açýyor.
Kimi yavrusunu almýþ kaçýyor.
Uyan Þahin uyan, gör neler oldu?
Sevgili Antebe Fransýz doldu…
...
Derleyen: Mehmet Demir ATMALI


YIL 1918 ve 1919
KARAYILAN HÝKÂYESÝ
...
Ateþi ve ihaneti gördük
ve yanan gözlerimizle durduk
bu dünyanýn üzerinde.
Ýstanbul 918 Teþrinlerinde,
Ýzmir 919 Mayýsýnda
ve Manisa, Menemen, Aydýn, Akhisar :
Mayýs ortalarýndan
Haziran ortalarýna kadar
yani tütün kýrma mevsimi,
yani, arpalar biçilip
buðdaya baþlanýrken
yuvarlandýlar...
Adana,
Antep,
Urfa,
Maraþ :
düþmüþ
dövüþüyordu...

Ateþi ve ihaneti gördük.
Ve kanlý bankerler pazarýnda
memleketi Alaman’a satanlar,
yan gelip ölülerin üzerinde yatanlar
düþtüler can kaygusuna
ve kurtarmak için baþlarýný halkýn gazabýndan
karanlýða karýþarak basýp gittiler.
Yaralýydý, yorgundu, fakirdi millet,
en azýlý düvellerle dövüþüyordu fakat,
dövüþüyordu, köle olmamak için iki kat,
iki kat soyulmamak için.

Ateþi ve ihaneti gördük.
Murat nehri, Canik daðlarý ve Fýrat,
Yeþilýrmak, Kýzýlýrmak,
Gültepe, Tilbeþar Ovasý,
gördü uzun diþli Ýngiliz’i.
Ve Aksu’yla Köpsu,
Karagöl’le Söðüt Gölü
ve gümüþ basamaklý türbesinde yatan
büyük, âþýk ölü,
þapkasý horoz tüylü Ýtalyan’ý gördü.
Ve Çukurova,
kýyasýya düzlük,
uçurumlar, yamaçlar, daðlar kýyasýya
ve Seyhan ve Ceyhan
ve kara gözlü Yürük kýzý,
gördü mavi üniformalý Fransýz’ý.
Ve devam ettik ateþi ve ihaneti görmekte.
Eþraf ve âyân ve mütehayyizânýn çoðu
ve aðalar :
Baðdasar Aða’dan
Kellesi Büyük Mehmet Aða’ya kadar,
düþmanla birlik oldular.
Ve inekleri, koyunlarý, keçileri sürüp, götürüp,
gelinlerin ýrzýna geçip,
çocuklarý öldürüp
ve istiklâli yakýp yýktýkça düþman,
daða çýktý mavzerini, nacaðýný, çiftesini kapan
ve çýð gibi çoðaldý çeteler
ve köylülerden paþalar görüldü,
kara donlu köylülerden.
Ve bizim tarafa geçenler oldu
Tunuslu ve Hindli kölelerden.
Ve Türkistanlý Hacý Ahmet,
kýsýk gözleri,
seyrek sakalý,
hafif makinalý tüfeðiyle
daðlarda bir baþýna dolaþtý.
Ve sabahleyin ve öðle sýcaðýnda ve akþamüstü
ve ayýþýðýnda ve yýldýz alacasýnda geceleyin,
ne zaman sýkýþsa bizimkiler,
peyda oluverdi, yerden biter gibi o
ve ateþ etti
ve düþmaný daðýttý
ve kayboldu daðlarda yine.

Ateþi ve ihaneti gördük.
Dayandýk,
dayandýk her yanda,
dayandýk Ýzmir’de, Aydýn’da,
Adana’da dayandýk,
dayandýk, Urfa’da, Maraþ’ta, Antep’te.

Antepliler silâhþor olur,
uçan turnayý gözünden
kaçan tavþaný ard ayaðýndan vururlar
ve arap kýsraðýnýn üstünde
taze yeþil selvi gibi ince uzun dururlar.

Antep sýcak,
Antep çetin yerdir.
Antepliler silâhþor olur.
Antepliler yiðit kiþilerdir.

Karayýlan
Karayýlan olmazdan önce
Antep köylüklerinde ýrgattý.
Belki rahatsýzdý, belki rahattý,
bunu düþünmeðe vakit býrakmýyordular,
yaþýyordu bir tarla sýçaný gibi
ve korkaktý bir tarla sýçaný kadar.
Yiðitlik atla, silâhla, toprakla olur,
onun atý, silâhý, topraðý yoktu.
Boynu yine böyle çöp gibi ince
ve böyle kocaman kafalýydý
Karayýlan
Karayýlan olmazdan önce.

Düþman Antep’e girince
Antepliler onu
korkusunu saklayan
bir fýstýk aðacýndan
alýp indirdiler.

Altýna bir at çekip
eline bir mavzer
verdiler.

Antep çetin yerdir.
Kýrmýzý kayalarda
yeþil kertenkeleler.
Sýcak bulutlar dolaþýr havada
ileri geri...

Düþman tutmuþtu tepeleri,
düþmanýn topu vardý.
Antepliler düz ovada
sýkýþmýþlardý.
Düþman þarapnel döküyordu,
topraðý kökünden söküyordu.
Düþman tutmuþtu tepeleri.
Akan : Antep’in kanýydý.

Düz ovada bir gül fidanýydý
Karayýlan’ýn
Karayýlan olmazdan önceki siperi.
Bu fidan öyle küçük,
korkusu ve kafasý öyle büyüktü ki onun,
namlýya tek fiþek sürmeden
yatýyordu yüzükoyun.

Antep sýcak,
Antep çetin yerdir.
Antepliler silâhþor olur.
Antepliler yiðit kiþilerdir.
Fakat düþmanýn topu vardý.
Ve ne çare, kader,
düz ovayý Antepliler
düþmana býrakacaklardý.

«Karayýlan» olmazdan önce
umurunda deðildi Karayýlan’ýn
kýyamete dek düþmana verseler Antep’i.
Çünkü onu düþünmeðe alýþtýrmadýlar.
Yaþadý toprakta bir tarla sýçaný gibi,
korkaktý da bir tarla sýçaný kadar.

Siperi bir gül fidanýydý onun,
gül fidaný dibinde yatýyordu ki yüzükoyun
ak bir taþýn ardýndan
kara bir yýlan
çýkardý kafasýný.
Derisi ýþýl ýþýl,
gözleri ateþten al,
dili çataldý.
Birden bir kurþun gelip
kafasýný aldý.
Hayvan devrildi kaldý.

Karayýlan
Karayýlan olmazdan önce
kara yýlanýn encâmýný görünce
haykýrdý avaz avaz
ömrünün ilk düþüncesini .
«Ýbret al, deli gönlüm,
demir sandýkta saklansan bulur seni,
ak taþ ardýnda kara yýlaný bulan ölüm.»

Ve bir tarla sýçaný gibi yaþayýp
bir tarla sýçaný kadar korkak olan,
fýrlayýp atlayýnca ileri
bir dehþet aldý Anteplileri,
seðirttiler peþince.
Düþmaný tepelerde yediler.
Ve bir tarla sýçaný gibi yaþayýp
bir tarla sýçaný kadar korkak olana :
KARAYILAN dediler.

«Karayýlan der ki : Harbe oturak,
Kilis yollarýndan kelle getirek,
nerde düþman varsa orda bitirek,
vurun ha yiðitler namus günüdür...»

Ve biz de bunu böylece duyduk
ve çetesinin baþýnda yýllarca nâmý yürüyen
Karayýlan’ý
ve Anteplileri
ve Antep’i
aynen duyup iþittiðimiz gibi
destânýmýzýn birinci bâbýna koyduk.

Nazým Hikmet RAN











ANEPLÝ ÞAHÝN

Ben Antepliyim, Þahin’im aðam.
Mavzer omuzuma yük.
Ben yumruklarýmla dövüþeceðim.
Yumruklarým memleket kadar büyük.
...
Hey, hey!
Yine de hey hey!
Kaytan býyýklarým, deliþmen çaðým
Düþman kurþunlarýna inat köprü baþýnda
Memleket türküleri çaðýracaðým.
...
Bu daðlarda biz yaþarýz, bu daðlar bizim daðýmýz.
Namusumuz temiz, bayraðýmýz hür
Analarýmýz, karýmýz, kýzýmýz, kýsraðýmýz
Burda erkekçe döðüþür
...
Bir bayrak dalgalanýr Antep kalesi üstünde
Alý kanýmdaki al, aký alnýmdaki ak
Bayraklar içinde en güzel bayrak
Düþüncem senden yanadýr
...
Hep senden yanadýr çektiðim kahýr
Bu senýn ülkende, senin gölgende
Düþmesin kara kalpaklar, kirlenmesýn duvaklar
Korkum yok ölümden kâfirden yana
Alacaksa alsýn beni þafaklar.
...
Hey, hey!
Yine de ey hey!
Al bayraklar altýnda kara bir kartal gibi
Yaþamak ne güzel þey.
...
Bir sýr var bu mavzerde, attýðým gitmez boþa
Çýkmýþ bir eski savaþtan
Türk ün bir karýþ toprak parçasý için
Destanlar yazacaðýz yeni baþtan.
...
Yýktým topraðýn üstüne bir sarý kurþunla birini
Çýktý karþýma biri,
Çýktýkça çektim tetiði bismillâhlarla beraber
Vurdum alnýndan kâfiri.
...
Bu kaçýncý kurþundur, bu kaçýncý bismillâh
Bu kaçýncý ölüdür?
Bir türkü söylenir siperlerde her sabah
Vurun Antepliler namus günüdür!
...
Ben Antepliyim Þahin’im aðam
Mavzer omuzuma yük
Ben yumruklarýmla dövüþeceðim
Yumruklarým memleket kadar büyük
...

Yavuz Bülent BAKÝLER




GAZÝANTEP DESTANI

Çok eski çaðlardan kalan bir kale,
Ünlüler içinde birdir bu þehir.
Ýslam ülkesinde yanan meþale,
Ebedi sönmeyen nurdur bu þehir.

Sanayide, dokumada, kilimde,
Çalýþmada, beceride, bilimde.
Geri kalmaz irfan ile ilimde,
Gönüllerde saklý sýrdýr bu þehir.

Sokaklarda þehitlerin izi var,
Her babadan öksüz kalan kuzu var.
Bayrak tutan oðlu var, kýzý var.
Þehirler içinde pirdir bu þehir.

Bir çiçektir Ayþeleri, Nigarý,
Sevgi kokar, hasret kokar baharý.
Þehitlerin, gazilerin diyarý,
Ayaz’ýna bir gururdur bu þehir.

Ahmet AYAZ/ Doðduðum Gündenberi




Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.