Tasavvuf
Þûaranýn þatahatýna bakýlmaz diye meþhur bir vecize vardýr bilirsiniz Erol bey Amma þiirde Âyeti Kerîme ile sabittir ki ÞÛÂRA SÛRESÝ 227 nci Âyeti Kerîme ile Rabbül Âlemiyn Müslüman þuarayý taltif eder
Her canlýdan bir çift olan cemîyi
Mü’minleri sýðýnaðý hamiyi
Ýçindeki cemâdatla gemiyi
Þiddeti tûfana dayan eyledik
Aklýnda bir sýnýrý vardýr bu sýnýrý aþanlar feylesoflar dýr ki genelde dinden çýkýp cehenneme yuvarlanýrlar O bakýmdan aklýn yetiþemediði yerde sus turulmasý bilinmelidir Müslümaný tekfir eden kendisi kafir olmuþtur
Ýslâm böyle der eren Dertli POLAT ’ýn ifa desini tahlil edebilmek vasfýna sahib kiþi zamanda yok seviyesindedir diyebilirim Þimdi Behül Danâ ve Azmi (r.a)yi verirken gavur daðýn da koþturduðunu bilmeyip Manevi der yâda kulaç attýðýný zannedenleri kâ’le almak abesle iþtigaldir bilirsiniz
Meryeme harikâ meyveler verip
Zekeriyyâ Peygambere gösterip
Dünyâ ni’metini tabî-i yeyip
Îsâ’yý ateþsiz doyan eyledik
ÝNSANIN MUTASAVVIF OLABÝLMESÝ ÝÇÝN DERTLÝ POLAT ve Âþýk Zeki HAYALOÐLU MÝSÂLÝ ÖNCE BENÝNÝ BÜNYESÝNDEN DEFETMESÝ ELZEMDÝR
Ýþte mutasavvýf Âþýk Zeki HAYALOÐLU
Ve Âþýk Dertli POLAT gittið Allâh yolu
Gayrinin dedikleri safsatalarla dolu
Ýnanýyorum bunlar mutasavvýf kuludur
Mü’min kýrabilmeli kör taassup kabýný
Açýyorum Tasavvuf-Mutasavvýf babýný
Sevindirir üstünden attýrdýmsa hâb’ýný
Üzerinden attýðý lânetullah çuludur
Þûâralar bir sözü kýrk üç defâ tartarak
Ýrþadýn meydanýna besmeleyle atarak
Hidâyetin Âllâh’tan akýþýna bakarak
Feyzin inkiþafýndan gönüller nûr doludur
Ahmaklar nazarýnda Mutasavvýf delidir
Ahvâli, nâmahreme külliyen perdelidir
Med-ceziri bilmeyen dili, beli, elidir
Çünkü bunlar eshâbý yemîn olan kuludur
Kendini dizayn eden müslüman olabilir
Yanlýþta seyredenler Hak yola gelebilir
Selman-ý Faris olup tahtýnda kalabilir
ÝSLÂMÝ: Mutasavvýflarýn gözü suludur
ÞÖYLE KÝ:
Velîyyullahlardan birisi (teþbihte hata olmaz) Konya ovasýnda öð
le vâkti bir aðacýn gölgesinde ibâdet etmek için kýyama kalktýðýnda gaibden bir ses(EY KULUM ZABÝT KAFANI KALDIRDA DÜNYADA DA GÖZLERÝNLE BENÝ GÖRMEK ÝÇÝN BANA BÝR BAK” deyince, kafasýný semâya kaldýrdýðýnda, Mücevherden bir taht üzerinde güzelmi güze l birisi oturmuþ gülerek kendisine bakýyor,Hemen Allah’ý gördüm di ye önünde secdeye varýyor bu göklerde uçan denizlerden yürüyere k geçen evliyâ,Tam 20 sene bu vâziyette þeytana tapýyor Onun için ibâdet ediyor
Yirmi sene sonra Bir veliyullahlar sohbetinde mevzu rüyete temâs edince Zabit fýrlýyor ortaya (BEN ALLAH’I GÖRDÜM) diyor:
Bu sözleri sanma, her insân anlar
Kuþ dilidir bunu Süleymân anlar
Bu sýrrý müphemi ârifân anlar
Çünki câhillerden pinhan eyledik
Velîler birbirlerine bakýþýyorlar, ne diyor bu deli diye ve kâlp gözü ile anlaþýyorlar diyorlar ki:
“NEREDE, NE ZAMAN NE ÞEKÝLDE VE NASIL GÖRDÜN?” diye soruyor lar
(Yirmi sene önce Konya ovasýnda öðle namazýmý kýlmak için aða cýn dibinde ayaða kalktýðýmda:(EY ZABÝT KULUM KAFANI KALDIRD A DÜNYA GÖZÜN ÝLE DÜNYADA BENÝ GÖRMEK ÝÇÝN BÝR BAK” dedi Kafamý kaldýrýp baktýðýmda gördüm ki: güzeller güzeli altýn mücev herlerden yapýlmýþ bir taht üstünde Bana gülerek baktýðý hâlde otu ruyor Bunu bana dünyada lûtfettiði için önünde hemen secdeye var dým, deyince Evliyâullâh!
(HEMEN ÝSTÝÐFAR ET SEN YÝRMÝ SENEDÝR SEYTANA TAPIYORSUN dediklerinde uyanýyor ölünceye kadar istiðfar ediyor yirmi yýllýk ibâ detini de kazâ ediyor
Ýþte aklý selim olana TASAVVUF-MUTASAVVIF bu kadar þimdilik;
Sözü; mecrâýndan izhar eylerim
Doðrularý odun gibi, söylerim
Ýnce mânâsýný anlar þeylerim
Dikenler kendini benzetir güle
Peygamber Sallâllâhü Tealâ Aleyhi Vesellem Efendimiz buyurdular
“KÝM EVÝNDEN ÎLÝM ÖÐRENMEK ÝÇÝN ÇIKARSA MUHAKKAK MELEK LER TALEBE VE HOCANIN AYAKLARI ALTINA KANATLARINI SERER LER” (Hâdîs-i Þerîf Mecmau’z-Zevâid)
Fahr-i Âlem Efendimiz (S.A.V.): “Âlimler Peygâmberlerin varisle ridir”ve BU ÜMMET ÝÇERÝSÝNDE KIRK KÝÞÝ ÝBRÂHÝM MEÞREBÝ ÜZE RÝNDE YEDÝ KÝÞÝ MÛSÂ MEÞREBÝ ÜZERÝNDE,ÜÇ KÝÞÝ ÝSÂ MEÞREBÝ ÜZERÝNDE,BÝR KÝÞÝ DE BENÝM MEÞREBÝM ÜZERÝNDE BULUNUR,Bu
lar mertebelerine göre insanlarýn efendisidir” buyuruyorlar:
TASAVVÛF
Vahdet âlemini bilmeyen insân
Ýnsân sûretinde kaldý bir hayvan
Bizden ayrý deðil Settar’ý Sübhan
Biz bunu KUR’ÂN-la ý’yan eyledik
NÛH ALEYHÝSSELÂM’IN GEMÝSÝNÝ ÝNÞÂSI
Nûh Aleyhisselâm’ýn kavmi ona tuzak kurup aralarýndan çýkarm ak istediler Hakk Tealâ’da onlarý yeryüzünden silip çýkardý Semânýn kapýlarýný açtý, Tûfan vücûda geldi Âllâhü Tealâ: “ EY TÛFAN, BANA VE RESÛLÜME ÝNANMAYANLARI HELÂK ET” diye emretti
Vahdet-i esrârý, duyanlar anlar
Zannetme: ayaðý kayanlar anlar
Zehirli akrepler, çýyanlar anlar
Böylesin ikrârdan cayan eyledik
Tûfan vakti yaklaþýnca CEBRÂÎL Aleyhisselâm geldi ve Nûh Aley hisselâm’a marangozluðu ve geminin tahtalarýný yontmaðý öðretti Âllâhü Tealâ’nýn GEMÝ YAPMASINI EMRETTÝ’ðini haber verdi
Vel asrý innel insâne
Ýþte bu bedel cihâne
Helâllik arzý þahane
Ýdrâki hevâya germe
Nûh Aleyhisselâm:“Yâ Rabbi! Nasýl yapayým” dedi
“Peygamberlerin isminin yazýlý olduðu YÜZ YÝRMÝ DÖRT BÝN LEV HA YONT” buyuruldu
KÜPE
Bakýnýz efendiler TUBA’daki yapraða
Eceli gelenin ki hemen düþüþer topraða
Taþýracak damlayý doldurunca kabaða
Eli deðdiði anda patlayacak bardaða
Akýncýda deðer bir saray ile çardaða?
Nûh Aleyhisselâm Birinci levhayý yonttu, üzerinde ÂDEM Al eyhisselâm’ýn ismi belirdi Ýkincide ÞÎT Aleyhisselâm’ýn ismi, Ü çüncüde ÝDRÎS Aleyhisselâm’ýn ismi,Dördüncüde NÛH Aleyhis selâmýn ismi çýktý Her levhada bir Peygamberin ismi çýkýyordu Nihâyetindeki levhada MUHAMMED Aleyhisselâm’ýn ismi beliri nce CEBRÂÎL Aleyhisselâm indi ve: “Ey Nûh, þimdi GEMÝN tam am oldu Zirâ Muhammed Aleyhisselâm’ýn ismi Geminin tahtas ýnda göründü ki O Peygamberlerin sonuncusudur” dedi
SATÝH’i LEDÜNNÝ ILM’le büyütüp
Ba’sül mevt çün ÜZEYÝR’i uyutup’
Yüz yýl sonra uykusundan ayýtýp
Hissi enesine kýyân eyledik
Nûh Aleyhisselâm levhalarý birleþtirdiðinde gemiyi tamamla mak için DÖRT TAHTA daha lâzým oldu Cebrâîl Aleyhisselâm indi ve:
KOLYE
Ab-ý Kevser dolmayanýn Felâketi pazar olur
Birütüsler hedefinde efendisi Sezar olur
Tefekkürle fikredene ibretâmiz nazâr olur
Âþýk; biçâre ÝSLÂMÝ acizâne yazar olur
“Ey Nûh, Âllâhü Tealâ buyuruyor ki: Hâbîbim Muhammed Aleyhiss elâmýn Ashâbýndan DÖRT ZÂT’ýn(Hulefâ-i Râþidîn: Ebûbekir, Ömer,
Osman ve Âli (r.a.) ismiyle DÖRT LEVHA DAHA YONT, Zirâ onun As hâbýnýn mertebesi benim katýmda Peygamberler gibidir”
GERDANLIK
Hayâsýzlýktan kaçan, ruhullah Ýsâ dedi
Sare hatun, ahmaða! hakikati söyledi
Vak’ayý da Ýbrâhim Nebî seyrân eyledi
Çifedeki çer çöpler mengeneyim diyorsa
Muhatab aldýðýnda yelkenler olur forsa
Resûlûllâh (Sallâllâhü Aleyhi Vesellem) Efendimiz’in ve As hâbý nýn ismi geminin levhalarý üzerinde belirince gemidekiler tûfândan ve boðulmaktan kurtuldular Bunun gibi, bir mü’min in kâlbinde Mu hammed (Sallâllâhü Aleyhi Vesellem) Mustafâ’ nýn ve Ashâbýnýn se vgisi yerleþirse, onu azâptan ve cehennem de yanmaktan kurtarýr
(Mir’âtü’l-Hâmidîn)
Sözü; mecrâýndan izhar eylerim
Doðrularý yamru yumru söylerim
Mânâsýný anlar oba, köylerim
Dikenler kendini benzetir güle
TASAVVÛF’un en önemli hususu “VAHDET-Ý VÜCÛD”tur Bu,”TEK VARLIK”mânâsýndadýr Mutasavvýflara göre, canlý yaratýklar –cansýz yaratýk yoktur- esâsýnda “Tek Varlýk”ýn akisleridir Sýfatlarýnýn teza hürüdür “VÜCÛD-I MUTLAK”da denilen “TEK VARLIK”=ÂLLÂH’dýr
TASAVVUF’ta birde “DEVRÝYE” kaidesi vardýr Buna göre, “ÐÂYB ÂLEMÝ”ne, mânevi âlemden maddi âlemede tezâhür eden cisimler SIFÂTI SÜBÛTÝYE’den ibârettir Buna göre son kademe olan “ÝNS NI KÂMÝL” yani kemalâta ermiþ olarak imtihanýný verip dereceleri ni geçen insân hassaten aslýna kavuþmak isteðiyle mücmel olduðu ndan derece derece yükselerek HAKK’a=ÂLLÂH’ a kavuþur
KOLYE
Buyursunlar erenler
Bu dergâha girenler
Mutlaka söyleyiniz
Sürçi lisân görenler
Bu husûsu bâzý velî þûaralar iþlemiþler, Söyledikleri ifadelerine “DEVRÝYE” tesmiye etmiþlerdir Mecâzi olarak “ÞÂÎR” önce kendisi ni büyük varlýk içinde görür, yerleri, gökleri, kâinâtý yaratýr “KÜN” (ol) emriyle cihân var olur Sonra Âdem’i (a.s) Ondan Sonra Nûh’u, Îbrâhîm’i Sâlih, Yâkûb, Yûsûf, Mûsâ ve daha bir çok Peygamber’i (aleyhimüsselâm)dan sonra Îsâ’yý gönderir yâ da kendisi bunlar olur En nihâyetinde Muhammed Mustafâ (Sallâllâhü Aleyhi ve Sel lem) Ahmed Mahmûd Peygamber gelir Bütün bu mevcûdat, iþler o nun için yaratýlmýþtýr
KÜPE
Buyursunlar erenler
Bu dergâha girenler
Mutlaka söyleyiniz
Sürçi lisân görenler
Bu husûslara ehl-i îmân hakîkâten muttali ve muvaffaktýrlar Kari
Ler, bunlarýn çeþitlerini göreceklerdir Çok güçlü ve derin bir mevzu olduðundan her Þûara velî,ârifan bu ummana giremez O bakýmdan
Bu mevzûda kürek çekmek cesâretini gösteremez
Çünki bilirler, Bu yolda seyredenlerin pek çoðu yarý yolda cehen neme yuvarlanmýþlardýr Ýnb-i Sebe ve Belâm ibn-i Baura gibi Bâzýla rýda baþarýya ramak kala þühedâ rütbesi ile taltif edilmiþlerdir Hüs eyin Hallaç Mansûr ve Nesimi gibi Hedefe ulaþanlar çok çok azdýr O bakýmdan bu deryâya dalmaktan ictinâb edilmiþtir
TASAVVUF
Ýki kerre iki kaç ettiðini
Bilemeyen hendeseciler ile
Kelâm-ý arifanýn yettiðini
Manâsýz þâirlik taslayan dile
Sözü; mecrâýndan izhar eylerim
Doðrularý odun gibi söylerim
Ýnce mânâsýný anlar þeylerim
Dikenler kendini benzetir güle
Ýki çöpün arasýna bendinikendini
Sýkýþtýrmýþ kurt zanneder kendini
Dokuduðu entrikâ-i fendini
Sözüm böyle echele-i câhile
Nebî þâiri Hasanlar müstesnâ
Göbekten aþaðý düþenden tasa
ÝSLÂMÝ: nûr balyozunu vurmasa
Ýdrâksize zerk-i irfân nâfîle
VAHDETNÂME
Ateþe giderken Ýbrâhîm gibi
Hâlilim diyene uyan eyledik
Býçaðýn altýna Ýsmâil gibi
Hak için baþýný koyan eyledik
Ýkizi Aklimâ Kâbil’e özel
Hâbil’in ikizi kadýndan; güzel
Hissi hasûdlukla eyledik, kýtel
Candan gardaþýný soyan eyledik
Meryeme harikâ meyveler verip
Zekeriyyâ Peygambere gösterip
Dünyâ ni’metini tabî-i yeyip
Îsâ’yý ateþsiz doyan eyledik
SATÝH’i LEDÜNNÝ ILM’le büyütüp
Ba’sül mevt çün ÜZEYÝR’i uyutup’
Yüz yýl sonra uykusundan ayýtýp
Hissi enesine kýyân eyledik
Kimine samanlýk ettik tüneði
Kimine kes dedik sarý ineði
Kiminin burnundan sivri sineði
Kattýk da beynine, bay’an eyledik
Hikmet deryasýna bandýrdýk dili
Hizmet etsin diye verince eli
Þûursuz, akýlsýz yaratýp fili
Verdiðimiz emre uyan eyledik
Her canlýdan bir çift olan câmîyi
Mü’minleri sýðýnaðý hamiyi
Ýçindeki cemâdatla gemiyi
Þiddeti tûfana dayan eyledik
Vahdet-i esrârý, duyanlar anlar
Zannetme: ayaðý kayanlar anlar
Zehirli akrepler çýyanlar anlar
Kimini Hak yoldan cayan eyledik
Bunu ulül ebsar ayanlar, anlar
Resûlü Ekrem’e uyanlar anlar
Bire, üçe, yedi, kýrka, payanlar
Muhabbeti kula ziyân eyledik
Ne dikip ne ekip yolacaklarý
Açýldýktan sonra solacaklarý
Gelecek bir yýlda olacaklarý
Ðaybi ilâhiden sayan eyledik
ÝSLÂMÝ: bu vahdet deryâsý derin
Âzâmisi boðulmuþ girenlerin
Batýndan zahire gönderen BÝRR’in
Fermânýný neyden, duyân eyledik
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.