“-hiç unutmam; bir güz günüydü sabahýn ayazýnda, belimde anamýn özene-bezene sardýðý fistanýnýn eskisi ekmek çýkýsý Ak Mehmet amcanýn peþinde kasaba yolunda babamýn ardým-sýra bakýþý dönüp baksam görecekti, aðladýðýmý ….
adým gibi eminim, ardýmsýra geliyordu dönüp baksam; gözleri dolu, Allah biliyor ya hiç ardýma bakmadým iþin aslý bakmak için can paralýyorum ama elimden gelmiyor, yapamýyorum gözümün önünde daha dün gibi belki geri döndü o dakika ama sanýrým peþim sýra geldi yol boyunca, saatlece geldi biz dönene kadar Ayýplar Korusunu ünlese seðirdip gidip, sarýlacaðým sarýlacaðým, sýmsýký …
oysa bize; baþýmýzý dik dutmak, dönüp, geriye bakmamak, sana verilen emeklere boþ vermemek, ananýn-babanýn hakkýný helal etdirmek onurlu olmak öðretilmiþti mesele deðildi yoksulluk ahval ve þerait ne olursa olsun “onurlu” biz de sadece onurlu olduk baþka hiç bir þeyimiz de olmadý zaten! zaten; bir daha da görmek nasip olmadý rahmetliyi hâlâ yanarým; köyde kala da taþ taþýsaydým ömrü heba ettim hâlâ yanarým neden gittim, niye dönmedim ömür boyu þuramda bi sýzý” ……...! “babaaam!
“-ne zaman … bi yaþlý gadýncaðýz görsem elleri nasýrlý, beli bükük, gariban! amaa; gözleri… gözleri sevgiyle bakan nur içinde yatasýca anam düþer yadýma
çaresizliðinden çare telkin eden “Allah beterinden saklasýn, beterin beteri var ay yavrým” deyen güçsüzlüðünden bize umut yeþertmeye çabalayan, güleç yüzlü anam!
yoktan …. var eden hiçbir þeyi esirgemeyen her öðünde bulup-buþurup sofayý donatan, çocuklarý olmadan boðazýndan yarým lokma geçmeyen bizim yediðimizle doyan,
bayramdan bayrama da olsa sofrada birimiz olmasa yüzü gülmeyen gönüller dolusu güzel dileklerini “ümmed-i Muhammed’in evlatlarýna” da; dileyen yolarý gözleyen !* bir klakson sesi duyulsa… gecenin geç yarýsýnda þoseden bir araba þavký yalasa Akgedikden bir araba dönse köyde bir kamyon gürlese evladýný beklermiþ anammmm
“yücedað baþýnda bir aðaç vardýr aðacýn gölgesi kendine dardýr dönüp dönüp de arkasýna bakýyor kýnaman yiðidi, sevdiði vardýr” H.Kç
nerden bulduysa o günün behrinde kuþaðýnýn arasýndan çýkardý da iki buçuk lirayý “eyi sakla, imi? düþüreyin deme sakýn” diye cebime sýkýþtýrdý” bilmen niyeyse bir dondurma alýp da yemedim o iki buçuk lirayla sanki sarýlira sahibiyiz öyle ya!.” ; aaah anammm! Urbasý yeni, yoldan her geleni kendi evladý sanan deðilse, hiç deðilse bir selam bekleyen, “iyi” haberine kuþkuyla yaklaþan, gözleri yolda gönlü, gurbete uçan evlatlarýnýn, mutluluðunda saðlýk haberlerinde her bayram arafesinde beni uman eceli geldiðinde bile umutlanan anam……….
“yedi yýldýr daramadým saçýmý felek deyverse de bilsem suçumu eller düðün bayram eder de ben gurban mý etdim karakoçumu..”
Resim Memonun Hanýmý Kökeli Feden Ebe fotoðraf için Sn Özkan Cengiz’e teþekkürler
Sosyal Medyada Paylaşın:
İbrahim Çelikli. Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.