Usta, haydi kalk, Ýki Çay yap, birde Tavla buraya!
Bileydim Zamanýn böyle geçeceðini, göreydim Elimdeki Zarlar gibi, Tavladaki Pullar gibi Ömrün hýzlý biteceðni; "- Bitme sen!" diye yavaþlardým, Gitmesen diye tutulu Kapýlar önü umardým "Gele!"yi "Pat" gibi baðlardým mutlu Berabereyi.
Tadý yok "Salla!"nýn Oyun bozulacak, Kapý açýlacaksa! Patý yok Tavlanýn Kýral-Vezir-At-Suvari vede Kale kimin derdinde, Satranç deðilki? Hep-Yek gelmiþken Zig-Zaglamaz Pullar, sýçramaz, -Satranç deðiþken- zýplamaz gitmez öteye-beriye geri, yuvar Pullar, köþeli Zarlar gibi Tavlacý Sözünün Eri hep ileri.
Eþit Yürekler Dosça çarpar Tavlada, farklý olsada Noktalar-Renkler dosttur Bilekler. Karþýmda otursanda Düþmaným deðil, Komþumsun, yansem-yenilsem ve hatta Mars olsam sana Rakibim deðil, Dostumsun. Tavla!
Sosyal Medyada Paylaşın:
Oğuz Can Hayali Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.