ÖLÜMSÜZLÜK RİSALESİ
Bir sonbahar hüznüyle bozulur bütün bağlar
Kâinat sarsılırken secdeye varır dağlar
Ölümsüzlük iksiri ölümün yapısında
Hayatın tilmizleri bekleşir kapısında
Geride kalan dostlar ağlaşırlar nafile
Ölümsüzlük sırrını anlatmak zor gafile
Ömrün duraklarında durmadan geçer zaman
Son dem arifesinde kim diler sana aman?
Son kez yansır aynaya dudaklarda tebessüm
Verilir son raddede yüce makamdan hüküm
Ölümle cümle âlem dirilişe doğuyor
Saadet güneşleri karanlığı boğuyor
Ufka göz kırpan güneş yararken bulutları
Miş’li geçmiş zamana taşıyor umutları
Nice kutlu doğuma gebedir berzahımız
Mahkeme-i Kübra’da yerde kalmaz âhımız
İnsanlık eskiyorken ölüm tazeleniyor
Hakikat yarışında kötüler eleniyor
Sonsuzluk şafağına ölüm bir göçse eğer
Şu kokuşmuş hayatta bu göç her şeye değer
Gölgemizi yüzdürdük berrak mavi sularda
Bir başına bıraktık şöhreti kuytularda
Gece gün kapımızda kişner ölüm atları
Kabrin ardında kalır dünya saltanatları
Deruni düşünceler hayata ölüm taşır
Çiy düşer hissiyata düşler ayazda üşür
Elbet bir gün her nefis tadacaktır ölümü
Rabbim zakkuma inat açtır gonca gülümü
Ölüm, ölümsüzlüğe nurdan kapı aralar
Ten toprağı öpünce iyileşir yaralar…
M.NİHAT MALKOÇ
(01 Ocak 2008/Trabzon)
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.