kelimeler de yeri gelir kokmaya baþlar
sevmek örneðin, evvel ’seni seviyorum’
sonra..
erken uyanýþ derler ayrýlýða, evi çoktan su basmýþtýr
saçma
bir sesin kýrýntýsýna hasret
odalar þairlerle tanýþýr
tek bir renk kalýr hatýrlayabildiðin, gözlerini kapadýðýnda
üþüyen ellerini sakýn
hiç yaþanmamýþ bir hayata lanet yaðdýr
kendimi aðýr aðýr çekerim bir þehre
erken bir baðýþlama hissedebiliyorum nasýl olsa
fakat ne suçu olabilir martýlarýn
gemiler gidiyorsa ötelere
kuruyan su bulmaktan geliyorum.
yine gözlerinin rengine çalýncaya kadar dýþarýsý
kaldýðýn yerde nasýl olsa bir bahane vardýr
her zaman hazýr
iyi bir þeyler düþünme vaktine kadar
saðýr dudaklarýmla dokununca topraða
öptüðüm yaprak misali
titriyorsundur umarým
insan düþ alýrken utanmamalý oysa
sebebi senindir, seç istediðin bir hayat
kendine kalabileceðin yer de baþlayabilirsin
utanç sarýnca
izi kalýr gözlerinde
aynalarda kendine vurulursun
kirpiðinde bir tutam barut kokusu
duygular da kokar, sözcükler tükenince
hasret gitgide yapýþýr tene
çatlarken, aðýt yakan çiniler ülkesidir sevda suyu
ben, bulamadým