Ah
-Ah!-
Öyle içerledim ki sana, ne desem boþ.
Vurup kapýyý çýkacaðým, ne bavul alacaðým,
Ne de senin kokunu, ayrýlýk olan
Sokakta ki,
Tüm çakýl taþlarýna vuracaðým, camlarý kýracaðým
Ve sýrf sana inat olsun diye, kendimi iple asacaðým!
-Ah!- Öyle kýzgýným ki sana
Anlatsam da anlamazsýn zaten.
Köþede ki büfe’den bir kibrit alacaðým
Benzinciden de bir bidon benzin
Önce seni seven kalbimi,
Ardýndan da sana dokunan ellerimi
Ve daha sonra, senin olan tenimi yakacaðým!
Acýmak mý, kime, niye?
Bak!
Bu sefer geriye dönmeyeceðim
Çok ciddiyim ama, þakaya alma.
Ýnan ki,
Son dokunuþun olur dudaklarýnda
Ve ’ölüm’ ayýrýr kollarýnda, kapýdan çýkýp gittiðim an-da!
Gülüyorsun deðil mi? Gül bakalým(...)
Þimdi çýkýyorum kapýdan
Bir daha dönmemek üzere
Son kez söylüyorum güzelim
Al tekrar sar gönlüne!
Yoksa polis çalacak kapýný
Ben diye sanýp açacaksýn, sonra;
Sonra, ölüm kaðýdým tutuþturulduðunda eline
Hüngür hüngür aðlayacaksýn...
Ama bir son kez;
Pencereden bakmak isteyeceksin,
Tuhaf, içini ürperten bir hisle!
Karþý büfe de,
Kibrit almaya gittiðimde
Hani, benzinciye gideceðimi söylediðim yerde
Asýlý olduðumu göreceksin, sana aldýðým evlilik yüzüðüyle...
20 Nisan 2005
Adnan Bilgiç
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.