hayata dair, fecir vaktinde kardeþim demektir ’hayata dair’
bu aralar iliklerime kadar hissediyorum
bir acý varsa,
ekmek gibi ortadan ikiye ayrýlýp
pay edilmeli
ekmeðe dair, acýya dair, bize dair kardeþim
söylemekten çekinmiyorum
azar azar deðil
çoðul hali nasýlsa
bana masal anlatmasýnlar, sen de dinleme, diðerlerini artýk bilemiyorum
inanç kavramýyla baþladýk biz
omuzlarýn üzerinde kaç baþ varsa yaradýr
gizli bir mantar gibidir, bulundu mu derman olacak arsýz hastalýða
inandým, sen de inan istersen
kitaba, peygambere, demire
kemiklerinden bile eser kalmamýþ insanýn var olacaðýna
inanmak iliþmektir
tüm sinir uçlarýnla iliþki kurabildiðin çaðrýnýn da sýnýrý olsa
gözünden damlayan söz gibi sarkar araya
bir göz yaþý gibi kalbini elinde tut
zindanlara varan sokaklarýn taþ duvarlarý vardýr
yaðmur temizler boyasýný, kirini
istemeyerek de olsa bir kadýn diyelim
sýmsýký sarýlan görmüþtür, omuzlarýndaki baþ yara
yürü, geç, derin gölgesinde çýnarlar hikaye deðil gerçeði söyler
tarih demiriyle gerçektir
örs örs
talep ettiðin kýrýntýlardan bir hayat var edersin
iliþirsin
yanýlmak bile çaðrýya aittir
dediðim gibi gövden serilsin yollara, gölge inanmakla küçülmez
isteyerek yaklaþ
arzu et
çocukluðundan yüklendiðin atlar sýraya girsin
sýr yaklaþmayý sever
toprak baðrýna basmayý
büyümek ellerini uzatmayý daha içten
telaþlý yalanlarý sýralamayý
aramayý, yerinde yine de kimseyi bulamamayý
tasandan boþalan hayaller kafeste de güzeldir
dokunmasan da büyür, yalan söylemez tarihler
bile bile incinmekle tabaklar eksilse de
avcýlarýn ruhlarýný dünya ürkütür
korkaklarýn ezberidir sonra orman da aslan olmak
gördüðünü gerçek sanma kardeþim
ezberini de sunulurken taslar madeni
içimizden bir diðeri için andýr tutmak okunu
yalanla büyümesin diye yarýnýn çocuklarý
böyle bir çýrpý da soluklanýrken
yaklaþýr saatin kadraný
korkulan gerçeðin bu olmadýðýný ben anladýðýmda
sarsýlýrým
bir hikayesi olur herkesin kendine
anlatmaktan haz duyacaðý
bazen hüzündür göðe yaslamak istediðin
alnýný kýrýþtýran tok sesli bir geceden arda
akýp giden ýrmaðý kirleten çocuk sesidir yahut
illallah yokuþundan gelmiþ kaçýncý yalvarýþý küçük kalbi bilmiþtir
geç de deðildir pek
sesleri dinlemek zorlarken
uyumasýna izin verir bu akvaryum zebanileri
korkuyla damarlarýna basarlar, diþlerini gösterirler
çocuk aþtýr, ürker
zindan demirdir, küser
zaman tarihin deðiþtirilmemiþ alevidir
belki de tarih zamanýn
kaçýncý þifasýný þafaðýyla sökebilirse
binler susar
resmi çekilir bu karanlýðýn
eþyalarýn bir dili olsa gerek
suya giden ateþ böceðinin
sonsuzluða uçuveren kelebeðin
tebessümle vergisini veren insana kalýr sabrý
geciktirilir
bilerek ve arzu ederek iliþtirilir an zamana
ya da an bir tarih iþçisidir dünden bugüne
güneþle güreþinde ezilen piramit bir duvar kalýr
sesler kuytu da gidiþ
küçülüp ceplerine girer her bir rüya
tesirinde çað tutulur
kaçýncý kez yenik düþtüðünün çetelesi yasaklýdýr
umudun bile yorulurken
gözlerine iliþir acýna
iliþmektir kardeþim
anla,
köklerine deðin kapýda duran ruh
kaç çaðdan beri senin var oluþuna aþýktýr da
anlayamazsýn
bana kýzma,
bu yalnýzlýða sýzlanma
aldýrýþ bile etme
umutsuzluðu bile umut sayan umutsuzluk varsa bir yerde
biz su uyanana kadar severiz onu yine de