"-bu Lele(ð)in Imýz, bi de bizim o(ð)lan Belik Güneyden toplamýþlar daðeriklerini gelip tekerine çul serilmiþ kanlýnýn gölgesinde oynayokan, has erikler koyun, dað erikleri geçi,
bi yandan da "çiðdem derki ben âlâyým yiðit baþýna belayým hepisinden ben alayým benden ala çiçek var mý?"
"gelin ayþem suya getmiþ yosunlarý tuta tuta",
“menevþe buldum derede, sordum evleri nerede"
"küçük ayþe, küçük ayþe napýyorun bana söyle bebeðime bakýyorun ona mama yapýyorun"
"küçük asker, küçük asker napýyorun bana söyle tüfeðime bakýyorum takýr takýr atýyorun"
filan deye, okulda belledikleri türküleri söylerlerimiþ.
senin koyunlar fazla, benim keçiler az derken, erikleri yuvarlayarak yarýþ ederlerimiþ kayýp fuanlarý karþý tarafa verirken, bizim oðlan üttüðü nevaleleri yemiþ Imýz erikten yana, top yekün ifloz etmiþ
o da þeytan bi þiy; bir tavuk tüyü bulup, "-benim de tavuðum var." demiþ bizim o(ð)lan da daha böyük bi tüye; "-benim de horuzum var"
demeye galmamýþ, Imýz neðadar aradýysa da horuz guyruðundan bulamamýþ amma; dünekteki horuzun guyruðundan epey bi goparmýþ bizim o(ð)lan da ondan geri galcak deðil ya; o da varývýmýþ öteyki horuzun guyruðunu budamýþ.
Le(y)lek Hatmasý kümese tilki ðirdi haralda deye güpürdümünen eve varývýmýþ cascavlak tavýklarýn çýðrýþýna yetiþmiþ emme horuzlar da dýmdýzlak galmýþ."