BÖLÜK PÖRÇÜK (4)
Boynumuzda örgü çanta
Ayaðýmýzda lastikten “soðukkuyu” ya da “cýslavet” ayakkabýlar
Gitmek için köyün öbür ucundaki okula
Kýþ günleri
Üç beþ çocuk düþerdik yola
Dýþarda ayaz
Bir de þimdilerde yaðmayan
Diz boyu kar
Elimiz, yüzümüz soðuktan kýpkýrmýzý
Sýnýfta kýrýk dökük
Ýçinde çoðu zaman tezek yakýlan
Soba var
O da sabahlarý ellerimizi ýsýtacak kadar
Kalorisiz kokulu yakýtýyla
Günde bir kere
Yanar
Boynumuza astýðýmýz
Anamýzýn çorap ördüðü iplerden artan
Kýrýntýlarla örülmüþ
Çantamýz ayrý bir âlem
Neler mi var içinde
Önce Alfabe, birinci sýnýfta
Ve yanýnda kenarý buruþ buruþ defter
Silmekten çok karalayan, sayfa yýrtan sert silgi
Serçe parmak boyunda
Ucu ekmek býçaðýyla açýlmýþ
Bir kurþun kalem
Yýl sonuna doðru çantaya bir kitap daha katýlýr
Hayat Bilgisi
Okul, Cumhuriyet’in ilk yýllarýnda
Pek çok köye yapýlan
Ýki sýnýflý, taþtan örme çatýlý bir bina
Bir yanýnda ufacýk lojman
Ne zaman erirse kar
Köyün içi baþtan aþaðý çamur
Öyle aðýrlaþýr ki ayaðýmýzdaki “soðukkuyu”lar
Bakarsýn koþup giderken
Çamura saplanýp kalýr
Siyah önlük, beyaz yaka
Adý böyle ya okul giysilerimizin
Bizim önlükler siyah da deðil boz
Yakalar mý beyaz, ama bezden deðil naylondan
Burunlar silinmiþ
Önlüðün kol uçlarýna
Kar erir, çamur gelir
Çamur biter, her taraf un ufak toz
Çalýnca teneffüs zili
Atarýz baðýra çaðýra kendimizi kuru toprak
Bahçeye
Futbol oynarýz çaputtan yapýlmýþ topumuzla
Bazen testi kýrýklarýný kayarak üst üste
Adýný unuttuðum baþka bir oyuna
Zili unutur, dalarýz arkadaþlarýmýzla
Ben en çok da “mendil kapmaca”yý severdim
Öyle verirdik ki kendimizi bu oyunlara
Yorgun, bitkin dönerdik
Akþamlarý eve
Okul dýþýnda da oyunlarýmýz çelik çomak
Ya da bizim “tame” dediðimiz “teðme”ydi
Oynarken kendimizden geçerdik
Ölonun Derviþ amcanýn getirdiði
Meþe deðneklerle
Kasaba bile görmemiþ köy çocuklarýydýk
Baharda çiðdem kazardýk
Tarlalarda
Yaz gelince de kýrlarda
Çalýk
Örgü çantamýz kalýnlaþtý dördüncü sýnýftan sonra
Hayat Bilgisi’ne eklendi
Tabiat Bilgisi,Tarih, Coðrafya
Okulda hademe ne gezer
Nöbetçi kalýr üç beþ öðrenci
Sýnýflarý süpürürler, toz duman havada
Karne alýrdýk yýlda iki kez
“Hal ve gidiþ” diye bir bölüm vardý dersler arasýnda
Biz o kýsma “Halva gidiþ” dediðimiz için
Ne olduðunu anlayamamýþtým
Yýllarca
Altý gün “pancar tekleme”ye gitmiþtim
Ýlkokulu bitirdiðim yýl
Altmýþ lira kazanmýþtým
Günlüðü on liradan
Ortaokulda harçlýk olacaktý
Beþ kuruþ harcayamazdým
Haftalarca sakladýðým
Kýyýp “þekersucuðu” bile alamadýðým
Bu paradan
Heyecan sarardý yirmi üç nisanlarda
O küçücük dünyamýzý
Þiirler okunacak
Köylü toplanacak bayram yerine
Aðýzda kaþýkla yumurta taþýma
Çuvalla yürüme, yoðurt yeme
Yarýþlarý
Ve de düðünlerden baþka bir de bu eðlencesi olan
Ak bürgülü köy kadýnlarý
Bir akþam döndüðümde eve tarladan
Kalýnca bir kitap geçti elime
Adýný bile öðrenemedim
Yýrtýlmýþtý ilk üç beþ sayfasý
Okumaya baþladým gözümden uyku akarak
Yýrtýlmayan ilk sayfanýn üstünde
Gördüm ki
“Ýnce Memed”miþ adý
Okudukça dostum oldular
“Memed, Hatçe, Döne Kadýn”
“Abdi Aða” da baþ düþmaným
Ýþte bu roman
Okumada benim ilk göz aðrým
Torunum vardý dört gündür yanýmda
O da gidiyor þimdi ilkokula
Bizden de yüz buluyor ya
Elinde tablet bilgisayar
Uðraþýyor hiç anlamadýðým
Oyunlarla
Ýnsanoðlu yerinde çakýlýp kalacak deðil ya
Deðiþecek elbette pek çok þey
Hayat akýp giderken
Ben
Þöyle bir “zaman yolculuðu”na çýkýp
Anlatmak istedim
Yaþadýklarýmýzý
……………………………………………………………………
Numan Kurt
9 Temmuz 2016
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.